Bartın Üniversitesi IV. Ar-Ge Proje Pazarı kapsamında gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun yaptı. “Teknoloji Üreten Bir Türkiye” hedefiyle geleceğe değer katan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Rektör Uzun, “‘Akıllı Lojistik ve Bütünleşik Bölge Uygulamaları’ ihtisaslaşma alanımızla ilgili bilimsel yetkinliklerimizi artırmak, tüm bileşenlerimizle nitelikli bireyler yetiştirmek için de var gücümüzle çalışıyoruz. Stratejik önemi, yüksek katma değeri ya da küresel rekabet koşulları gereğince milli ve özgün olanı üretmeyi hedeflerken, bu süreçte farkındalığı da artırmayı önemli bir görev olarak görüyoruz. İşte bu nedenle bugün ülkemizin farklı illerinden ‘Benim de bir fikrim var’ diyenlerle aynı çatı altında buluşuyor olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
TÜSEB’in kuruluş amacı anlatıldı
Ardından geçilen seminerde Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan tarafından “TÜSEB ve TURKOVAC” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Prof. Dr. Akdoğan, TÜSEB’in kuruluşuna giden süreçlerden bahsederek “2005 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde ar-ge çalışmaları başladı. Öncelikle Araştırma Geliştirme Komisyonu sonraları ise Strateji Geliştirme Başkanlığı, Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü ve Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün kurulmasının ardından 2014 yılında Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı faaliyetlerine başlamıştır. TÜSEB’in kuruluş amacı, sağlık bilim ve teknolojileri alanında Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak ve sürekli kılmaktır. Bu kapsamda bilimsel araştırma, ileri teknoloji geliştirme ve inovasyon, ürüne dönüştürme ve ticarileştirme ile akreditasyon çalışmaları yapmaktayız” diye konuştu.
“TURKOVAC bir başarı hikâyesidir”
Yerli aşı TURKOVAC hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Akdoğan, “TURKOVAC bir başarı hikâyesidir. Molekülden aşıya dönüşmüş bir çalışma yapıldı. Bu nedenle Türkiye için hem gurur kaynağı hem de desteklenmesi gereken ve üzerinde durmamız gereken bir üründür. TURKOVAC’ın laboratuvar çalışmaları Erciyes Üniversitesinden Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocamız tarafından gerçekleştirildi. TÜSEB destekli bir proje olarak bu çalışmalar başladı. Daha sonra Nisan 2020’de hocamız virüsün genetik dağılımını çıkardı. Virüsün konfirmasyonu gerçekleştirildikten ve diğer aşamalardan sonra Eylül-Ekim aylarında faz-1 çalışmaları başladı. Aşının çok etkin olduğunu gördükten sonra ise artık TÜSEB koordinasyonunda 22 Haziran’da faz-3 çalışmalarına başladık” şeklinde konuştu.
“Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en geniş klinik araştırması yapılıyor”
Prof. Dr. Akdoğan, TURKOVAC çalışmalarının ulaştığı noktayı da açıklayarak “Geleneksel yöntemlerle (inaktif) olarak üretilen TURKOVAC için kestirilebilir doz aralıkları ve yan etkileri vardır. Bu süreçlerin hepsi doğru olarak tahmin edildi. Biz 2 doz SİNOVAC 1 doz TURKOVAC denemelerine başladık. Çünkü 3’üncü dozlar gerekecekse artık bunu yerli aşımızla yapmak zorundayız. Bunu büyük ve güçlü Türkiye yolunda gerçekleştirmemiz gerçekten bizim için çok önemli. Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en geniş klinik araştırması şu anda devam ediyor. Türkiye’de 41 merkezde çalışmalar devam ediyor ve dakika dakika takip ediliyor. Önümüzdeki hafta muhtemelen 2 doz Biontech olanlar için 1 doz TURKOVAC aşısı çalışmalarına da başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.