41. Turizm Haftası kapsamında 8 Mayıs Pazartesi günü Amasra Kültür Park'ta Amasra Kaymakamlığı’nın organize ettiği bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlikler kapsamında saat 10.00'da çelenk koyma töreninin ardından Okullar Sokak'tan başlayarak Mehteran eşliğinde kortej yürüyüşü yapıldı. Yürüyüş öncesinde Amasralı öğrenciler Fatih Sultan Mehmet’in unutulmaz Amasra’ya giriş tablosunu canlandırdılar. Amasra Müzesi önünde gerçekleştirilen canlandırmada Fatih Sultan Mehmet’in ve Lalasının bulunduğu sahneyi oynayan öğrenciler, Fatih Sultan Mehmet’in savaşmadan Amasra’yı nasıl aldığı anlatmaya çalıştılar.
Şehrin anahtarını istedi
Fatih’i oynayan Amasra Çok Programlı Lisesi öğrencisi Doğukan Koçer, at üzerinde denize bakarak; “Lala Lala Çeşmi Cihan Bu Mu Ola? Ben Bu kadar güzel bir şehrin savaşılarak alınmasını istemem. Tez getirsinler bana şehrin anahtarını” dedi. Konuşmasının akabinde şehrin anahtarı Fatih Sultan Mehmet’e teslim edildi. Burada gerçekleştirilen etkinliğin ardından Ankara Büyük Şehir Belediyesi Mehteranı eşliğinde kortej yürüyüşü yapıldı. Okullar Sokak'tan başlayan yürüyüş, Amasra Kültür Park’ta sona erdi. Yoğun katılımın olduğu yürüyüşün sonunda Fatih’i oynayan Amasra Çok Programlı Lisesi öğrencisi Doğukan Koçer, Amasra ilçesinin anahtarını Vali Nusret Dirim’e teslim etti.
Çeşm-i Cihan ifadesini hak ediyor
Anahtar tesliminin akabinde etkinliklerin açılış konuşmasını gerçekleştiren Amasra Belediye Başkanı Emin Timur; “Amasra Türkiye’de hatta dünyada 3 bin yıllık tarihiyle Fatih Sultan Mehmet’in Çeşm-i Cihan ifadesini hak eden dünyanın ender yerlerinden biri. Bu Çeşm-i Cihan lafını son derece hak ediyor. Biz bu Çeşm-i Cihan’ı gerçekten koruyabilmek için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Geçen sene yaşanan 15 Temmuz kalkışması ve sel felaketi bu gölgede turizmde olumsuzluklar yaşanmasına sebep oldu. Umarım bu yıl bu olumsuzlar yaşanmaz. Amasra ve Bartın halkı turizmden gereken payı layıkıyla alır. Amasra UNESCO dünya mirası geçici aday listesine Amasra Kalesiyle girmeyi başarmıştır. Bunun için bu çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor. Bu zorlu bir süreç ama bu süreci başarmak zorundayız. Amasra Kalesi bunu hak ediyor” dedi.
Bu yıl turizmin hayırlı geçmesini diliyorum
Timur; “Bunun dışında özellikle turizmde bazı alt yapı yatırımlarını hızlandırarak devam ediyoruz. Amasra’nın dere ıslahı projesi burası için çok önemliydi ve bu dere ıslahı bu yıl bitmek üzere. Sahillerimiz için mavi bayrak almamız gerekiyor. Bu bölgenin plajları güzelliğiyle bunu fazlasıyla hak ediyor. Arıtma tesislerimizdeki çalışmalar yakında bitmez üzere. Çalışmalarda son 2 aya girdik. Cruise iskelemiz yapıldı ancak cruise limanı için mendirek çalışmamız hala bitmedi. Bunun için 45 milyon TL gibi bir bütçe ayrıldı. Bu rakam 4,5 milyonu bu yıl harcanacak. Gelecek yıl da çalışmalar bittikten sonra ihalesi yapılacak ve cruise limanımızda faaliyete geçecek. Bu yıl turizmin hayırlı geçmesini diliyorum” diye konuştu.
Bölgemiz daha çok cazibe merkezi olmaya başladı
Başkan Timur’un konuşmasının akabinde kürsüye gelen Amasra Kaymakamı Gökhan Gürbüzerol; “Turizm artık, ülkeler için sanayi, enerji ve iletişim sektörü kadar önem arz eden bir sektör haline gelmiştir. Günümüzde 40’a yakın sektörü tetiklediği bilinen turizm sektörü, ülke ekonomilerinde çok ciddi gelirlere ulaşan, ayrıca istihdam yaratan, ülkemizde de her geçen yıl önemi ve değeri anlaşılan bir sektör haline gelmiştir. Binlerce yıllık tarihi, muhteşem doğal güzellikleriyle Amasra, her türlü turizm çeşitliliğine sahip ülkemizin nadir şehirleri arasındadır. Ülkemizin turizm pastasından Amasra da payını her geçen yıl arttırmaktadır. Hedefimiz Amasra’nın var olan turizm potansiyelini harekete geçirmek ve 12 ay sürdürülebilir turizm oluşturmaktır. Gerek Valiliğimiz ve İl Özel İdaresi tarafından, gerekse yerel yönetimler, üniversitemiz ve özel sektör tarafından ilimizde son zamanlarda yapılan yatırımlar ve projeler sayesinde Bartın ve Amasra, turizm alanında daha da fazla öne çıkmaya başlamıştır. Özellikle Valiliğimiz, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ile Batı Karadeniz Kalkınma Ajansının tanıtım çalışmaları sayesinde ilimiz ve bölgemiz daha çok cazibe merkezi olmaya başlamıştır” dedi.
“Yaz aylarında yoğun bir turist akımına uğruyor”
Gürbüzerol; “Bir yarımada ve iki ada üzerine kurulu ve Türkiye’de Orta Çağ’ın izlerini böylesine gerçekçi bir şekilde yansıtan tek yöre olan Amasra’nın tartışılmaz bu güzelliği, kentin erken yıllarda turizmle tanışmasına yol açmıştır. Türkiye’de turizmin ilk başladığı, ev pansiyonculuğu ve kampçılık gibi turizm aktivitelerinin Türkiye'de ilk geliştiği yerlerden biri olan Amasra’daki ilk turizm hareketleri 1940’lı yıllarda Karabük Demir-Çelik Fabrikası işçilerinin Amasra’yı sayfiye yeri olarak kullanmasıyla başlamış ve zaman içinde sahip olduğu tarihi ve turistik değerleriyle yükselen bir grafik çizmeye başlamıştır. Bunun sonucu olarak ilçemiz bugün itibariyle yılda ortalama 600-700 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlar hale gelmiştir. Ülkemizde özellikle hafta sonlarında ve 3-4 günü bulan kısa tatillerde vatandaşlarımızdaki tatil yapma alışkanlığının gelişmesine paralel olarak Amasra da bundan payını almakta ve özellikle böyle günlerde konaklama tesislerinde doluluk yüzde 100’ü bulmaktadır. Böyle kısa süreli tatillerde turizm değerleri bakımından oldukça zengin olan ilçemiz hava sıcaklıklarının da artması ile birlikte özellikle yaz aylarında yoğun bir turist akımına uğramaktadır. Amasra’nın her ne kadar bugünkü geldiği noktadan memnun olsak da, bu durum gerçek potansiyelinin altında kalmaktadır” diye konuştu.
Amasra’da turizme sahip çıkıyoruz
Gürbüzerol, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Amasra’ya gelecek misafirlerin ilçemizde 2-3 günlük kısa sürelerle değil de daha uzun süre kalmaları ve daha önce gelmiş olanların da tekrar ilçemizi ziyaret etmeleri için yeni motivasyon kaynakları oluşturmamız gerekiyor. Ayrıca Amasra olarak, sadece yatak arzı üreten, fazla nitelikli olmayıp, belli bir konsept içermeyen tesislere değil, kaliteyi yükseltecek, belirli bir konsept içeren tesislere ihtiyacımız var. İlçemize gelen turistlerin konaklama sürelerini uzatmak istiyorsak, sahip olduğumuz tarihi eserlerimizi, kültürel ve sanatsal etkinliklerimizi, doğaya yönelik etkinliklerimizi arttırarak bir paket haline dönüştürmeli ve gelen turistlerimize o şekilde sunmalıyız. Bunları sağlarsak başarılı olur ve turistlerin Amasra’da kalma sürelerini uzatmış oluruz. Benzersiz doğal güzellikleri, eşsiz koyları, lezzetli deniz ürünleri, ağaç çekiciliği ve tarihi mekanları ile sadece Batı Karadeniz ’in değil ülkemizin çekim merkezlerinden biri olan Amasra açısından turizmin öneminin bilincindeyiz. Bir turizm kenti olan Amasra’da turizme sahip çıkma gereği, ilçemizde yaşayan herkesin ve özellikle biz kamu görevlilerinin ve yerel yönetimlerin öncelikli görevidir.
Amasra’mızı turizmde daha iyi noktalara taşımak görevimiz
Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemine ait arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği ve kendisi de tarihi bir yapı olan müzesi, ağlayan ağacı, tavşan adası, üzerinde üç uygarlığın izleri olan ve ilk olarak Romalılar tarafından inşa edilen ve sonrasında Bizans ve Cenevizliler tarafından kullanılmış olan kalesi, Roma döneminde inşa edilen Kemere köprüsü, Amasra Kalesi içinde 9. yüzyılda yapılan küçük kilisesi, 9. Yüzyılda Amasra Kalesi içinde yapılmış bir Bizans kilisesi olan ve Fatih’in Amasra’yı fethinden sonra camiye dönüştürülen Fatih camii, Cenova şatosu, Osmanlı hamamı, bedesten anıtı, çekiciler çarşısı, Amasra salatası ve lezzetli mezgit tavasıyla, Anadolu’da bir benzeri bulunmayan kuş kayası yol anıtıyla, Amasra’ya adını veren Kraliçe Amastris’in denize girdiği Direkli Kayası, tertemiz bakir koyları ve plajlarıyla, en önemlisi turizmle iç içe yaşayan güler yüzlü insanlarıyla hayaller kenti Amasra’mızı turizmde daha iyi noktalara taşımak görevimizdir. Büyük bir aşkla, sevdayla bağlı olduğumuz, tarih boyunca, insanlık yaşamı boyunca binlerce yıldan bu yana onlarca büyük medeniyete ev sahipliği yapmış, adeta açık hava müzesi ve cennet görünümündeki Amasra’mızda bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek ve turizm gelirinden hak ettiğimiz payı alabilmemiz için her türlü gayreti göstermenin bilinci içindeyiz.
Önümüzdeki yılların Amasra’sı çok daha güzel olacak
2017 turizm mevsiminin başlaması ve yüksek turizm sezonu öncesi Kaymakamlık ve Belediye olarak tüm ekiplerimizle, ilçemize gelecek misafirlerimizi daha iyi ağırlayabilmek adına gerekli tüm hazırlıkları yapmaktayız. Bununla birlikte ilçemizde turizmi çeşitlendirmek, Amasra’ya gelen yerli ve yabancı turistleri daha iyi ve eğlenebilecekleri bir şekilde ağırlamak amacıyla Belediyemizle beraber organizasyonlar düzenliyoruz. Bu çerçevede, önümüzdeki Ağustos ayı içerisinde Uluslararası açık su maraton yüzme yarışları Amasra ilçemizde gerçekleştirilecektir. Şimdiye kadar yapılan ve bundan sonra yapılacak yatırımlarla ülke turizminde zaten marka şehir olan ve 2014 yılında UNESCO tarafından da dünya geçici miras listesine alınan Amasra’yı tüm dünyada tanınan ve dünyanın her tarafından misafir ağırlayan ve dünya turizminde de marka şehir yapmak gayreti içerisindeyiz. Şehirleşmesi, mimarisi, çevreye gösterilen özeni, turizmi, doğası, binlerce yıllık tarihi ve kültürel dokusuyla önümüzdeki yılların Amasra’sı çok daha güzel olacaktır.”
Amasra’ya gereken değeri ve önemi vermemiz gerekiyor
Son olarak kürsüye gelen Bartın Valisi Nusret Dirim; “Amasra’nın turizm potansiyeli hem Bartın için hem de Batı Karadeniz için son derece önemli. Ancak Amasra’da nitelikli turizmin olabilmesi için yapılması gereken daha birçok şey var. Bunun için Amasra’ya ilave güzellikler kazandırmamız gerekiyor. Allah Bartın’a Amasra gibi büyük bir nimet vermiş. Amasra’nın ismi Türkiye’nin birçok bölgesinde Bartın’ın adını dahi geçmiş durumda. Bartın Amasra ile adeta özdeşleşmiş. Hatta Amasra Bartın’dan daha ciddi bir tanınırlık taşıyor. Bu nedenle Amasra’ya gereken değeri ve önemi vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
15 Temmuz turizm hareketini bıçak gibi kesti
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimiyle ülkemiz ve ilimizdeki turizm hareketliliğinin kesintiye uğradığını kaydeden Vali Dirim; “Geçen yıl ülke olarak talihsiz gelişmeler yaşadık. 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı ve bu girişim hem ülkemizde hem de ilimizdeki turizm hareketini bıçak gibi kesti. Bu hain girişimin bir ay sonrasında bölgemizde bir sel felaketi yaşadık. İl turizmimiz bu olaylardan önemli bir şekilde etkilendi. Bu yıla gelirsek turizm sezonu daha tam anlamıyla başlamadı ama belirtiler bu yıl Amasra’nın ve Bartın’ın iyi bir turizm sezonu geçireceğini gösteriyor. Geçtiğimiz hafta burada otellerimizde ciddi anlamda doluluk yaşandı. Şunu da belirtmemiz lazım ki alt yapıdan kaynaklanan eksikliklerden dolayı hafta sonu ve bayram tatilleri döneminde buradaki turizm hareketliliği bizleri zorluyor. Bunu daha sağlıklı bir şekilde yönetmemiz ve nitelikli bir turizme geçmemiz gerekiyor” dedi.
Mendireğin onarımı yapılacak
Dirim; “Ev pansiyonculuğu turizminin Türkiye’de başladığı en iyi yerlerden biri de Amasra. Ancak buna rağmen Türkiye’de buradan çok sonra yıl turizme başlamış olan yerlerin turizm potansiyelinde burayı geçtiğini görüyoruz. Amasra’daki en büyük sıkıntımız turizm sezonunu uzatamayışımız. Kısa bir turizm sezonu var. Bu da deniz sezonuyla sınırlı. Turizmden daha büyük pay alabilmek için burada konaklama sürelerini uzatmamız gerekiyor. Yabancı turistleri buraya çekebilmek için mendireğin onarımı yapılacak ve mendirek güçlendirilecek. Bununla ilgili projeler hazırlandı. Bu yıl başlanacak ve önümüzdeki yıl da faaliyete geçecek. Biz buraya bir gümrük bir binası yapacağız ve mendireğe gelen gemilerdeki yabancı turistler bu gümrükten geçerek Amasra’yı gezme fırsatı bulacaklar. Amasra bu şekilde yurt dışına ve dünyaya açılacak. Bu Amasra’nın turizmini güçlendirecek bir çalışma olacak” diye konuştu.
Çeşm-i Cihan bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılmalı
Dirim, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Karadeniz’deki en güvenli sahiller Amasra’da bulunuyor. Karadeniz’in birçok yerinde bulunan çeken akıntı Amasra’daki plajlarda çok fazla etkili değil. Bu anlamda da Amasra plajları son derece önemli. Burada tarihi dokuyla ilgili ve izinsiz kaçak yapılaşmayla ilgili yapılması gereken şeyler var. Bunların bir bütünlük içerisinde Belediyemiz, Kaymakamlığımız, Valiliğimiz ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızla birlikte yürütülmesi gerekiyor. Gelecekte büyük kentsel dönüşüm projeleriyle Amasra’nın tarihi dokusuna hayat kazandırılacak ve buradaki kaçak yapılaşmanın önüne geçilecektir. Amasra’nın tüm güzelliği insanların istifadesine sunulacaktır. Amasra’nın güzelliğine katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Bu bölge güzelliğini bozmadan gelecek nesillere bırakmamız gereken bir bölge. Fatih Sultan Mehmet’in Çeşm-i Cihan’ı bozulmadan gelecek kuşaklara aktarılmalı.”
Amasra salatasını en iyi yapan ödülü kaptı
Yapılan konuşmaların ardından etkinlikler Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı’nın konseriyle devam etti. Balığı ve özellikle salatası ile ün yapan Amasra’da etkinlikler kapsamında düzenlenen yarışmalar, Amasra’ya ün katan konularda yapıldı. Etkinlikler kapsamında Amasra’ya giden turistlerin vazgeçilmezleri arasında yer alan, 30’u aşkın yeşillik ve organik sebzenin yer aldığı Amasra salatasını ve balığını en iyi hazırlama yarışmaları düzenlendi. Yarışmada dereceğe girenlere plaket taktim edildi. Etkinlikler Halk Müziği Konseri ile sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.