Ulukaya, Hollanda’yı kınadıYeniden Büyük Türkiye Teşkilatı Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Ulukaya, Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik skandal tavrını kınadı. Bakanlarımızın gurbetçilerimize yönelik referandum çalışmalarına engel olan Almanya’ya Hollanda’nın da katılmasıyla yeni bir boyut kazanan olaylara tepki gösteren Ulukaya: “Yeniden Büyük Türkiye Teşkilatı olarak Hollanda’da meydana gelen olayları kınıyoruz. Başta bakanımıza ve vatandaşlarımıza yapılan tutum; ne insan haklarına, ne de çağdaş uygarlık seviyesine uymaktadır. Kendi ülkelerinde başka bir ülkenin seçim çalışmaları için propagandaya izin vermediklerini açıklayan bu ülkeler (Almanya, Hollanda) bölücü örgütlerin propaganda yapmasına izin vermektedir. Bu nedenle, tutarsız bir politika izlemektedirler. Bu ülkelerin, Gezi olaylarının provoke edilmesi ve 15 Temmuz darbe girişimindeki tutumları da aşikârdır” dedi.
Nasıl oluyor da kabul etmiyor
Ulukaya: “Ülkemizin gizli bilgilerini ifşaa eden bir gazeteciyi Cumhurbaşkanlığı gibi en üst makamlarda kabul eden bir zihniyet nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti Bakanını kabul etmiyor. Avrupa Birliği’nin tutumuna başka bir örnek olarak da Avrupa Birliği’nin Türkiye'ye verilen katılım müzakere ödemeleri verilebilir. Rakamlar şöyle: 2014 - 2020 arası taahhüt edilen para 4.45 milyar avro. 2014'ten günümüze (2017) verilen para 167,3 milyon avro. 4.45 milyar avronun dağılımı ise şöyle: 1) 1.58 milyar avro AB üyeliğine hazırlık desteği (rüşvet ile mücadele, bağımsız yargının desteklenmesi, insanlarda demokrasi bilincinin arttırılması eğitimi). 2) 1.53 milyar avro; enerji ve ulaşım alanları. 3) 911 milyon avro; tarım alanında. 4) 435 milyon avro; eğitim, kadın-erkek eşitliği, sosyal politikalar ve istihdam alanlarında” diye konuştu.
Bekleyin Yeni ve Büyük bir Türkiye geliyor
Ulukaya, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Buradan görülüyor ki: Şu ana kadar verilen paralar 6 yıllık ortalama temel alınacaksa yıllık 741 milyon avro. 2 yılda bu rakam 1.48 milyar avro olmalıydı. Verilen ise 167.3 milyon avro. Belki de paraların esas kısmını darbe başarılı olsaydı yeni kurulacak yönetimi desteklemek için verilecekti. Diğer taraftan, bu 4.45 milyar avro, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere verdiği 20 milyar ABD doların yanında önemsiz bir miktar. Sonuç olarak, Avrupa Birliği ülkelerinin iç siyasi çıkarları ve islamofobi ile örtüşen bu zihniyeti kendini 16 Nisan’dan sonra mutlaka revize edecektir. Türkiye’nin daha önceleri başka ülkeler (İsrail, İtalya, Yunanistan, İran ve Rusya) ile de sorunları olmuştur. Yeniden olacaktır da, mühim olan beraberce güçlü ve güzel yarınlara beraberce ulaşmaktır. Bize düşen ise; olayları iyi okumak, iyi anlamak ve tutarlı gerçekçi politikalar izlemektir. Diyoruz ki " Bekleyin Yeni ve Büyük bir Türkiye geliyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.