Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren torba tasarısında yapılan son dakika değişikliğiyle, TTK tarafından doğrudan işletilen kömür madenlerinin özelleştirilmesinin önünü açan düzenlemeden vazgeçildi. Böylece Zonguldak'taki maden işçilerinin 21 saatlik “maden ocağından çıkmama” eylemi Meclis’te yankı buldu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 58. Madde olarak görüşülen ve TBMM Genel Kurulu’na 51. Madde olarak gönderilen Maden Kanunu’nda değişiklik öngören kanun maddesi, ek yapılarak TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Madde değiştirildi
3213 sayılı Kanunun Ek-1’inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirildi; “Türkiye Taşkömürü Kurumu ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir" şeklinde olan 51. Madde, AK Parti Milletvekillerinin verdiği önergeyle TTK’nın doğrudan işlettiği sahaların ihale edilemeyeceği yönünde eklenen cümleyle kabul edildi. Eklenen cümle ise şu şekildi; “Ancak, Türkiye Taşkömürü Kurumunun halen kendisi tarafından doğrudan işletilen işletme izin alanlarında oluşturulacak ruhsatlar bu madde kapsamında ihale edilemez”.
Özelleştirme İdaresinin raporunu gündeme getirdi
Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Milletvekili Muhammed Rıza Yalçınkaya, konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu 22. Birleşiminde yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Torba kanunda yapılacak düzenlemeyle ülkemizin yegâne taş kömürü üreten Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden sahalarının özelleştirilmesinin önü açılmaktadır. Hükûmetin aksini iddia edemediği, "Kömür alanlarını özel sektör eliyle ekonomiye kazandıracağız." diyerek özelleştirmeye sözüm ona yeni bir tanım kattığı bu girişim, bugün tartıştığımız kanun tasarısında yer alan düzenlemeden çok önce, 2016 yılının Mayıs ayında Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılmıştır. Bu gerçek işte bu raporla sabittir, Özelleştirme İdaresinin "Yenilenen Vizyonumuz ve Güncellenen Portföyümüz" adını taşıyan raporu.
Listeye Zonguldak da konulmuş
Bu raporun 14'üncü sayfasında "Kısa Vade Projeler ve Önerilen Özelleştirme Yöntemleri" adı altında, Linyit Sahaları Yerli Kömür Kaynaklarının Elektrik Üretiminde Kullanılması Amacıyla Değerlendirilmesi Projesi anlatılıyor. Bu proje için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının belirlediği esaslar burada sıralanıyor: Maden sahalarının termik santral kurma şartlı yatırımcıya devri. Santralde üretilen elektriğin belli bir süre için TETAŞ/EÜAŞ tarafından alımının garanti edilmesi. Üretilen elektriğin baz fiyatının belirlenmesi ve ihalenin bu fiyatın altına en çok inen firmanın üzerinde kalması. Bakın, burada, özelleştirmeye tabi tutulacak maden sahaları tek tek yazıyor. Şimdi bunları müsaade ederseniz okuyayım. Maden sahası: Konya Karapınar, Eskişehir Alpu, Ankara Çayırhan, Kahramanmaraş Elbistan C+D sektörleri, Kahramanmaraş Elbistan E sektörü, Kırklareli Vize, Trakya Çerkezköy-Çatalca A, Afyon Dinar; bunların hepsi linyit sahası. Bunlara ilaveten de en alt sıraya taşkömürü maden sahalarının yer aldığı Zonguldak konulmuş. Maden sahası Zonguldak, ruhsat sahibi kurum TTK, rezerv miktarı 600 milyon ton, potansiyel kapasite 3 bin megavat.
Sayın Bakan bütün bunlar yokmuş gibi inkâr ediyor
Özelleştirilecek linyit sahalarının içerisine Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait maden sahaları konulmuş. Maden sahası kısmına Zonguldak, ruhsat sahibi kurum TTK, rezerv miktarı 600 milyon ton olarak yazılmış, kurulacak santralin potansiyel kapasitesi belirtilmiş. Yani Türkiye'nin yegâne taş kömürü üretimi yapan TTK'ye ait maden sahaları da özelleştirilecek sahaların içine konulmuş. Bunu Özelleştirme İdaresine kim teklif ediyor? Tabii ki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Türkiye'nin değişik yerlerindeki linyit sahalarıyla birlikte TTK'ye ait taş kömürü sahalarının da özelleştirilmesini istiyor. Bunun saklanacak, gizlenecek bir tarafı yok, durum bu kadar açık ve net iken Sayın Bakan bütün bunlar yokmuş gibi inkâr ediyor, "TTK'de özelleştirme yapmıyoruz." diyor. O hâlde bu gösterdiğim belge neyin belgesi?
Tüm gerçekleri Türkiye'yle paylaşın
Allah aşkına soruyorum, neyi saklıyorsunuz, neyi gizliyorsunuz? Burada açık ve net olarak yazıyor, TTK'ye ait 600 milyon ton rezervin olduğu saha veya sahalar kısa vadede gerçekleştirilecek özelleştirme projelerinin içine konulmuş. Bu konulurken de TTK'yi özelleştiriyoruz dememek için linyit üretim sahalarının içerisine TTK'ye ait maden sahaları saklanarak ilave edilmiş. Sözde, TTK'nin özelleştirilmesi kaçırılmak istenmiş. Oysa işin adı konulmuş ve bal gibi, Türkiye Taşkömürü Kurumunda özelleştirmenin yolu açılmış. Şimdi ben tekrar Sayın Bakana ve Bakanlık yetkililerine soruyorum: Neden özelleştirilecek linyit sahalarının içerisine taş kömürü üretim sahalarını ilave ettiniz? Bahsedilen 600 milyon ton rezerv TTK'ye ait hangi sahalarda yer almaktadır? Kim önerdi? Çıkın, dürüst ve samimi bir şekilde tüm gerçekleri Türkiye'yle paylaşın diyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.