‘Siyasi çalışmalara devam’
Saadet Partisi Bartın İl Başkanlığı 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri sonrasında değerlendirme toplantısı düzenledi. Parti binasında düzenlenen değerlendirme toplantısına Saadet Partisi Bartın İl Başkan Vekili Selami Ünsal, Saadet Partisi Bartın Milletvekili Adayları Ünal Yurtbay ve Mücahit Mekeç, Parti teşkilat üyeleri ve basın mensupları katıldı.
Seçim süreci sadece kavga üslubuyla devam etti
Toplantıda konuşan Saadet Partisi Bartın Milletvekili Adayı Ünal Yurtbay yaptığı açıklamada eleştirilere cevap vererek şöyle konuştu, “24 Haziran seçimlerini gerçekleştirdik. Bizler bu baskın seçimin yarattığı zaman darlığında elimizden geldiği kadar insanlara ulaşmaya çalıştık. Tabi insanların ne kadarına ulaşabildik ne kadarına ulaşamadık? Bu sorunun cevabı muammadır. Vatandaşlarımıza fikirlerimizi, ülkemizle ilgili projelerimizi anlatmaya çalıştık. Ama bizler bu seçim atmosferinde fikirlerin görüşülmesini ve tartışılmasını arzu ederdik. Türkiye’de bozuk giden düzenin nasıl düzeltilebileceğine dair herkesin fikirlerini ortaya koyabilmesini dilerdik. Maalesef bunlar bir kenara bırakıldı. Seçim süreci sadece kavga üslubuyla devam etti. Seçimin son gününe kadar kimse proje konuşmadı ve yapılan yakıştırmalarla insanlar birbirleriyle kavga eder duruma geldi.
İç açıcı değil
Bunun nedeni de yukarıdakiler ne yaptıysa aşağıdakilerin de aynı şeyi devam ettirmesidir. Türkiye’de tarımın geldiği noktayı kimse konuşmadı. 20 yıl önce biz kendi kendimize yetebilen bir ülkeyken bugün patates ve soğanı dahi ithal eden bir ülke konumuna nasıl geldiğimizi kimse konuşmadı. Aslında konuşulması gereken bunlardır. Biz son 20 yılda üretemeyen bir ülke haline geldik. Bizim bunları tartışmamız gerekirken maalesef ailemizde ya da işyerlerimizde dahi söyleyemeyeceğimiz şeyleri birbirimize söyler duruma geldik. Biz mümkün olduğunda bu seviyeye inmedik. Bizler vatandaşlarımıza Türkiye’de tarımın nasıl geliştirileceğini, üretimin nasıl olacağını, asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini ve açlık sınırı kadar insanlara ücret verilmesi gerektiğini anlatmaya çalıştık.
Biz hiçbir şekilde HDP ile yan yana gelmedik
Ne üzücüdür ki bunları insanlara yeteri kadar anlatamadık. Çünkü gittiğimiz yerlerde “Siz CHP’yle niye ittifak yaptınız?” ya da “Sizler HDP’yle sulh içinde misiniz?” sorularıyla karşılaştık. Biz bunlara cevap vermekten Türkiye’nin sorularını nasıl çözeceğimizi anlatmaya ne zaman ne de sıra bulabildik. Ne yazık ki öyle bir çirkin siyaset izlendi ki ben bu siyaseti yapan arkadaşlara diyecek söz dahi bulamıyorum. Diğer aday olan arkadaşlarımız gittikleri yerlerde ülkemizin sorunlarını nasıl çözeceklerini anlatmadılar. “Saadet Partililer HDP ve CHP ile ittifak yaptılar” gibi şeyler söylediler. Biz hiçbir şekilde HDP ile yan yana gelmedik. Bizim Genel Başkanımız sadece Selahattin Demirtaş için “Ya bu kişi cezaevinden çıkarın ya da cumhurbaşkanı adayı yapmayın. Çünkü aday olabileceğine dair Yüksek Seçim Kurulunun, Cumhurbaşkanının ve Süleyman Soylu’nun imzası var. Bu durum hukuken doğru olmaz” dedi. Söylediğimiz sadece bu. Biz hiçbir zaman terörle görüşmedik. Bizler Oslo’da terörle görüşmedik. Habur’da şarkılarla terör örgütü mensuplarını karşılayıp Abdullah Öcalan’ın posterinin altında miting yapmadık. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkından Hazineden 90 milyon TL verip te HDP’lilere seçim yardımı yapmadık. 90 milyon TL seçim yardımını sizler yapmanıza rağmen geldiniz yakıştırmaları bize yaptınız.
Peki siz ahirette bizlerle nasıl helalleşeceksiniz?
Bizlere haklarını helal etmiyorlarmış. Bizim üzerimizde ne hakkınız var? Asıl sizler bizlere münafıktan tutunda vatan hainine kadar bir sürü hitaplarda bulundunuz. Peki siz ahirette bizlerle nasıl helalleşeceksiniz? Hasbelkader bu insan Bartın’da seçilmiş olsaydı vatandaşlarımız bu insana derdini nasıl anlatacaktı? Bunlar bir önceki seçimde aldıkları oyların bu seçimde neden eridiğini ve aynı oyu bu seçimde neden alamadıklarını düşünmüyorlar da bunun sebebini Saadet Partisi’nde arıyorlar. Milletvekili seçimlerinde her partinin adayları vardı ve siyasi atmosferde hep birlikte yarıştık. Seçimden sonra kaybeden aday kazanana hayırlı olsun diler, yeniden aday olmayı düşünüyorsa da bir sonraki seçim için şimdiden çalışmaya başlar. En azından bunun için çaba sarf eder. Birilerine çamur atmaya, seçilemediği için birilerini karalamaya gerek var mı? Diyecek hiçbir söz bulamıyorum.”
Çalışmalara devam edeceğiz
Saadet Partisi Bartın Milletvekili Adayı Mücahit Mekeç ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Öncelikle 24 Haziran seçimlerin sonuçları ülkemizi, vatanımıza hayırlı olsun. Bu bir demokrasi yarışıydı. Bu bir kampanyaydı. Her parti kampanyasını son gününe kadar sürdürdü. Ve bunun yanında demokrasinin sonuçları ortaya çıktı. Buradan seçilen milletvekili olan adaylarımıza hangi partiden olursa olsun başarılar diliyorum. Ülkemize, milletimize ve Bartın’ımıza hizmet etmeleri noktasında temennilerde bulunuyorum. Seçilemeyenlere de şöyle tavsiyelerde bulunuyorum. Almanya bile dünya kupasından elendi. Şimdi Almanya dünya kupasında elendi diye futbol yatırımlarını, futbol çalışmalarını durdurmayacak. Saadet Partisi olarak bizde kazanamadık. Seçim sonuçları ne olursa olsun bizler siyaseti bırakacağız demiyoruz. Biz dün ne dediysek aynı doğrularımızı söylemeye devam edeceğiz. Biraz geriye gideceğiz. Seçim sürecinde 4 önemli konunun üzerinde durduk. Birincisi Avrupa Birliği bizim için medeniyet projesi değildir dedik. İkinci olarak bu ülkenin gelişmesi için, bu ülkenin fabrikalar donatılması için üretim ekonomisine geçilmesi lazım, bunun ilk ayağı da yüzde yüz dışarıya bağımlı olduğumuz tarım politikaların derhal yerli ve milli olmasını söyledik. Üçüncü olarak da bu ülkede faizci, kapitalist, borca dayalı para sistemi bu ülke için adil bir ekonomi sistemi değildir dedik. Bu ülkenin yeni bir ekonomik sisteme ihtiyacı var. Milli ve adil bir ekonomik sisteme geçmemiz gerekir dedik. Dördüncü olarak da Amerika ve İsrail dünyadaki terör devletlerin başındadır. Dünyadaki baş harfi neyle başlarsa başlasın terör örgütlerine yardım eden, silah veren, silah satan ülkeler dedik. ABD ve İsrail ile stratejik ortaklık yaparak bu ülkedeki terör önlenmez. Yerli ve milli olan yapımızda, tarihimizde, vizyonumuzda terörü önleyebiliriz dedik. Ve sonuç olarak tüm seçim kampanyamızı bu dört doğru konu üzerine yaptık. Bundan sonrada bu dört doğru üzerine seçim çalışmalarımızı değil, siyasi çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Petrol araması Amerikalı bir şirkete ruhsat veriliyor
Daha Pazar günü seçim yaptık. Sanki bizi doğrular gibi bizim dediklerimizi şu anki iktidar saadet partisinin dediklerini doğruya çıkartacak çok önemli iki konuya imza attılar. Birincisi kendi ülkemizde tarla varken, kendi ülkemizde iş gücü varken, Kendi ülkemizde her türlü mevsim varken, Türkiye’deki patatesteki sürpükalasyonu önlemek adına 4 bin ton 7 yıl savaş içerisinde olan Suriye’den patates ithal edilecek. Aslında şunu düşünmek gerekiyor. Niye siz 4 bin ton patatesi Suriye’den ithal ediyorsunuz sorusundan önce 7 yıl savaş halinde olan birçok kimyasalları içeren o patatesleri bu ülkenin topraklarına nasıl sokuyorsunuz. Bunu da düşünmek gerekiyor. Ama Saadet Partisi ne dedi. Biran önce tarımda yerli ve milli politikalara geçmek zorundayız. Bu ülkede dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden bir tanesiydik. Ama bu ülkede uygulanan yanlış tarım politikaları yüzünden tamamen yüzde yüz dışarıya bağımlı hale geldik demiştik. Şu anki yöneticiler sanki bizi doğrular niteliğinde 4 bin ton patatesi Suriye’den ithal edecekler. Yine ikinci konu biz terörü önleyemiyoruz. Yıllardır PKK terörü vardı. Şimdi sınırda birçok terör örgütü meydana geldi. Bizim terörü önleyebilmemiz için dünyadaki terör örgütlerinin başını çeken Amerika ve İsrail’e stratejik ortaklığımızı bitirmemiz gerekir dedik. Ama ne yazık ki Amerika merkezli bir şirkete Siirt’te petrol araması yapmak için ruhsat kabul edildi. 5 yıl boyunca Amerika merkezli bu şirket Siirt’te petrol arayacak. İlgili şirket yüz ölçümü 30 bin
2015 Kasım ayında aldığımız oy oranının aynısını aldık
Biz bu ülkede bu tür kararlara imza atıldığı sürece siyasete devam edeceğiz. Siyasi çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ama siyasi çalışmalarımıza devam ederken kimseyi kutuplaştırmayacağız. Sağ sol diye ayırmayacağız. Kürt, Türk diye sınıflandırma yapmayacağız. 81 milyon insanı kardeş bileceğiz. Ve bu kardeşlik üzerine siyasetimizi devam ettireceğiz. Seçimler boyunca bir kuruş bile yardım almadık. Hiçbir Sivil Toplum Örgütleri ile ortak çalışma yapmadık, onlara gidip bir talepte bulunmadık. Her türlü çalışmayı kendi öz imkanlarımız ile yaparak 2015 Kasım ayında aldığımız oy oranının aynısını aldık. Hiçbir cemaate gitmedik bize oy verin diye… Ya da onların iftar programlarına gidip onların yemeklerini yemedik. Ama seçim sonrasında kimseyi suçlamadık.
Yenilgi yenilgi büyüyen zaferleri göreceğiz
Ondan dolayı Saadet Partisi olarak diğer seçilemeyen parti adaylarının yaptıklarını yapmıyoruz. Onları kucaklamaya, bu ülkenin milli ve manevi değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz bu ülkenin bir gerçeğiyiz. Bu ülkede siyaset yaparken inanarak yapıyoruz. Davam olduğu için yapıyoruz. Ama gelinen noktada Saadet Partisi yine kendi oy oranını aldı. Seçilemediklerini Saadet Partisi’ne bağladılar. Hâlbuki Saadet Partisi yine kaybetmeyen partisidir. Çünkü biz kazanacağımız günlerin hesabını yaparak siyaset yapıyoruz. Rahmet Erbakan hocamızın 1969 senesinde kurmuş olduğu milli görüş partilerinin yenilgi yenilgi büyüyen zaferlerini gördü. Bizlerde inşallah ondan sonraki süreçte görev alan teşkilat üyeleri olarak yenilgi yenilgi büyüyen zaferlere bu milletimiz şimdiden kutlamaya hazır olsun.”
Gerilimi artırıyorlar
Son olarak konuşan Saadet Partisi Bartın İl Başkan Vekili Selami Ünsal; “24 Haziran seçimleri bitti. Diğer siyasi partilerin seçim değerlendirmelerini Milli Görüşün temsilcisi Saadet Partisi’ni örnek alarak yapmalarını tavsiye ediyoruz. 25 Haziran günü millete verdiğiniz vaatleri yerine getireceğinize sağda solda insanları kutuplaştırıcı ayrıştırıcı Bartın’da gerilimi artırıcı söylemlerde bulunuyorsunuz burada örnek almanız gereken siyasi parti Saadet Partisi’dir. Çünkü biz 25 Haziran sabahı yeniden çalışmalarımıza başladık. Biz dinlenemeyiz. Meclise girsek de girmesek de biz dinlenemeyiz. Saadet Partisi’ne hakaret etmeye uğraşacaklarına bizi örnek alsalar bir adım daha ileriye giderler. Bu ülkenin düzelmesi için çalışmalara başlanması gerekir bunun da şablonu Saadet Partisi’nde var. Gelin buyurun teşkilatımız hepsine açık. Gelsinler öğrensinler siyaset nasıl yapılır. Seçime kadar kimseyi kutuplaştırmadan sağcısı solcusu Alevisi Sünnisi Türkü Kürdü demeden bu ülkeyi kucaklayacak siyaset yaptık. Bunun sonucunda da milletimiz %2,2 oy verdi” dedi.
Çalışmalarımıza devam etmek zorundayız
Ünsal, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Biz toplantılarımıza ve siyasi çalışmalarımıza devam etmek zorundayız. Çünkü bizim derdimiz ümmet. Derdi ümmet olanın mesaisi, tatili olmaz. Biz bu noktada çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çünkü 2019 yerel seçimlerine çok az bir süre kaldı. 1 Kasım 2015 ile 3 yıl sonra yapılan seçimleri kıyasladığımızda AK Parti Bartın’da %10,6 oy kaybetmiştir. Bu da 6 bin 500 oya tekabül eder. Bugün Saadet Partisi’nin aldığı 2 bin 682 oydan yaklaşık 3 tane çıkıyor. Eğer keşke arkadaşlar deselerdi ki “Arkadaş biz iktidar partisiyiz biz hazineden en çok yardım alan partiyiz ulusal basın arkamızda STK’lar arkamızda halk arkamızda Bartın’da %70 in üzerinde bir teveccüh gösterildi. Biz 1 Kasım’a göre 6 bin 500 oyu niye kaybettik.”demeli. Bugün Recep Tayyip Erdoğan başkan olurken Saadet Partisi’nden HDP den İYİ Parti’den CHP’den oy aldı. Herkesten oy aldı ve oyunu artırdı. Ama AK Parti oy kaybetti. Öncelikle siz oturun kendi aile içinizdeki meseleleri çözün ondan sonra bir basın açıklaması ile halkımıza iletin. Bugün biz eminiz ki bu açıklamalardan kendi teşkilatları da rahatsız. Bugün ittifak yasasın çıkaran mevcut iktidar. MHP ile beraber bir ittifak yapıldığı zaman sıkıntı yok karşı tarafta veya diğer siyasi partiler bu yasanın açıklarını kullanarak %10 barajını egale etmek için seçim işbirliği adını verdiğimiz kendi adayımızla girdiğimiz bir seçim işbirliğinden bizi vatan hainliğine kadar ağır ithamlarla yargılıyorlar. Biz bunlara cevap vermedik. Çünkü onlarda biliyorlar bizim öyle olmadığımızı çünkü onlar bizim kökümüzü mayamızı bilir.
Tekrar önümüze bir sandık daha çıkarırlarsa vay halimize
Bizler 2019’da ki yerel seçimler için çalışıyoruz. Şu anlık gözüken o çünkü üç gün sonra kendi aralarında bakanlıkları veya Meclisi kuramayıp yine çok üzülerek söylüyorum ki “Ben istediğim vekil sayısını alamadım bunun da sebebi Saadet Partililer diyecekler” Tekrar önümüze bir sandık daha çıkarırlarsa vay halimize. Kimse buna şaşırmasın. Saadet Partisi Bartın’da almış olduğu 2 bin 682 ve geriye kalan 123 bin seçmeni yok sayamayız. Onlar bizim halkımız. Biz hepsini kucaklayacak bir siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Bartın’da halk birleştirici üsluba hasret
Bartın’da halk birleştirici üsluba hasret. Yıllardan beri Bartın’ın temsil edildiği arena kutuplaştırma üzerine kurulu. Artık hatanızdan dönünde şu önümüzdeki beş yılı birleştirici bir şekilde değerlendirelim. Biz 24 Hazirana kadar ülkemize vaatlerde bulunduk. Üretim dedik, sanayi dedik, bilim dedik ama bütün propagandamız soğan patatese yenik düştü. Bu ülkede yiğidi soğana mahkum ve muhtaç ettiler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.