İl Müftüsü Mahmut Gündüz, müftülerin nikah kıymasına yönelik kanun tasarısına eleştirilere ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na sunulan ve müftülere nikâh kıyma yetkisi değişikliğini içeren tasarıdan rahatsız olunacak bir durumun olmadığını belirten Gündüz; “Bizim tarih içerisinde yaptığımız hizmetlerden birisiydi. Vatandaşlarımız resmi nikahın yanında dini nikah kıyılmadığı sürece rahat etmiyordu. Yani belediye nikahının yanında bir de dini nikah kıydırıyordu. Bazen imam nikahı falan deniliyor. Bunu canımızı sıkıyor. Bu hoş bir ifade değil. Doğrusu dini nikahtır. Şimdi resmi nikahları da müftülerin kıyması yönünde bir girişim var. Bundan korkmamak lazım. Aslında müftülüklere ayrı bir yük biner. Ancak olsun. İyi bir hizmet olacağı kanaatindeyim” dedi.
Bu işi candan ve gönülden yaparız
Gündüz; “Tabii bu konunun tam bir oturması için zamana ihtiyaç olur. Müftülüklerin bu işlerin yapılabileceği mekanlarının olması gerekiyor. Kesin ne olacağını bilen de yok açıkçası. İyi olur diye düşünüyorum. Çünkü Hristiyan alemi ne kadar doğru iş varsa kendileri yapmışlar. Yanlışları da bize deklare etmişler. Bir Hristiyan’ın nikahı kilisede olmak zorundadır. Mecburdur. Onlar yapınca oluyor da biz yapınca neden olamasın. İnşallah iyi olacak. Bundan farklı bir anlam çıkarmanın manası yok. Biz bu vatanın bir ferdiyiz. Yurdumuz ve milletimiz için her türlü fedakarlığı yapacak durumdayız. Bizlerden kimsenin çekinmesine gerek yok. Biz herkesten daha çok bu işi candan ve gönülden yaparız” diye konuştu.
Haince saldırı gönüllerimizi yakıyor
Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail'in tavrını eleştiren Müftü Gündüz; “Müslümanlar olarak böyle canımızı sıkan hadiseler oldukça fazla. Bunlar içerisinde son günlerde mübarek bir mekan olan nice peygamberlerin gelip geçtiği, hatıralarının yaşandığı ve bizim peygamberimizin de Miraca çıktığı Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'ya yapılan haince saldırı gönüllerimizi yakıyor” şeklinde konuştu.
Elden de bir şey gelmiyor
Gündüz; “Elden de bir şey gelmiyor. Bu hainliği yapanlar sırtlarını ağalarına dayamış, m insan hakları diye bağıran ülkeler seyrediyorlar. Onlar için Müslümanların kanının akması hiçbir anlam ifade etmiyor. Müslümanlar olarak kendimize gelmemiz gerekiyor. Neden bunlar oluyor? Devlet büyüklerimizden Allah razı olsun bizden ses çıkıyor. Ancak Arap ülkelerinden en ufak bir ses çıkmıyor. Bunlar önceden planlanmış şeyler. Şu anda uyguluyorlar. Allah korusun sıra bize de gelir mi diye endişe etmiyor değiliz. Allah büyük. Dua edelim. Orada yaşayan kardeşlerimize Allah güç ve sabır versin” dedi.
Cami tıklım tıklım çocuk sesleriyle doldu
Şadırvan Camii’nde gerçekleştirilen Cami ve Çocuk Programıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gündüz; “Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığımız yeni bir uygulama yaptı. Çok da güzel oldu. Başkanlığımız hususi bu etkinlik için program gönderdi. Programın içeriği tamamen çocuklarla ilgili. Çocuklar ilahi söylediler. Kur’an okudular. Vaaz verdiler. Hutbe okudular. Bu etkinliklerde okunan vaaz ve hutbeleri bile Başkanlığımız hazırlayıp gönderdi. Bizler bu doğrultuda Şadırvan Camiimizde bu programı yaptık. Gerçekten cami tıklım tıklım çocuk sesleriyle doldu. Etkinlikler herkesi mest etti. Biz bunlardan dolayı büyük sevinç duyuyoruz. Çünkü bu yavrularımız bizim geleceğimizdir. Dini ve milli anlamda bir kısım bilgileri bizim hocalarımızda alıyor olmaları bizleri çok mutlu ediyor” diye konuştu.
Çok güzel bir tablo vardı
Yaz Kur’an Kursları arasında düzenlenen futbol turnuvası ile ilgili de Gündüz; “İl Gençlik Spor Müdürlüğü ile yapılan protokol çerçevesinde yaz kurslarında okuyan öğrenciler arasında futbol turnuvası düzenledik. Ben de ödül törenine gittim. Çocukların o güzel formalarıyla saha olması anlamlı. İl Gençlik Spor Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum. Forma, şapka, madalya ve kupa hediye edildi. Çok güzel bir tablo vardı. İnşallah bu tür etkinliklerin devamı gelecek” dedi.
Geçen yılları yakalayacağız
Gündüz; “18 Ağustos’ta Yaz Kur’an Kurslarımız sona eriyor. Önceki yıllarda öğrenci sayısı anlamında bir başarıya imza atmıştık. Bu yıl daha net bir sayı elimizde yok. Ancak geçen yılları yakalayacağımızı düşünüyorum. Özellikle ben il merkezinde ki camilerimizi bizzat ben kontrol ediyorum. Köylere de diğer arkadaşlar gitti. Benim izlenimim geçen seneden hiç geri değiliz. Beni en çok mutlu eden şey bu. Çocuklarımızın camilere gelip okuması her şeyin üzerinde bir şey. Bir kadın kızının kolundan tutmuş camiye getiriyor. Ne kadar hoş. Geçen yılları aratmayacak bir tabloyu gerçekleştireceğiz inşallah” diye konuştu.
İnsanlara camilerimize gelmek zor geliyor
Vakit namazlarına insanların katılım sağlamamasından yakınan Gündüz; “En büyük dertlerimizden bir tanesi vatandaşlarımızın vakit namazlarına olan ilgisizliği. Bartın’da din görevlisi anlamında sıkıntımız yok. Çok görevlimiz var. 600’e yakın merkezde, 200’e yakın Ulus’ta, 60 tane Amasra’da ve 30 tane de Kurucaşile’de görevlimiz var. Her görevliyi bir camide düşündüğümüzde 700-800 cami yapıyor. Çok sevindirici bir tablo. Camilere gelen cemaat sayısına baktığımızda sıkıntı olduğunu görüyoruz. İnsanlar camilere gelmeyi pek fazla önemsemiyor. Kahvelerin önü tıklım tıklım dolu. Ancak camilerimize gelmek zor geliyor” dedi.
Defalarca vaazlarımda bahsettim
Camiye komşu olan evlerin namazlarını camide kılması gerektiğini söyleyen Gündüz; “Camiye komşu olan evlerin namazları evlerde caiz değil. Böyle Hadisi Şerif var. Zaruri bir hal yoksa camide kılmaları gerekiyor. Camide kılmamanın faziletini defalarca vaazlarımda bahsettim. Ancak bir alışkanlık olmuş. Cami canı isteyince gidilecek bir yer gibi algılanıyor. Çok yanlış. Tabii bunu Diyabet İşleri Başkanlığımız bu konuda çok çaba sarf etti. Camilerin açık kalması gerektiği konusunda talimatları oldu. Günün her vaktinde cemaate bilgiler aktarılması istendi. Ancak halkımız rağbet göstermedi. Cuma ve kandiller haricinde cemaatin ilgisizliği var. Tabii hal böyle olunca bazen devlete yazık diyoruz. Bu konuda istenilen seviyeye gelinmiyor. Bizlerin de hataları olabilir. Biz yine anlatmaya devam edeceğiz. Bu konuda çalışmalar yapacağız” diye konuştu.
İnsanları camilere davet ediyorum
Çocukların camilere hediye ve etkinliklerle çekildiğinin hatırlatılması üzerine yetişkinlerin de çeşitli hediye ve etkinliklerle camiye çekilip çekilemeyeceği yönünde sorulan soruya ise Gündüz; “Her mikrofonu elime aldığımda bu konu üzerinde duruyorum. Camilerde vatandaşlara Kur’an eğitimi verilebileceğini söylüyorum. İnsanları camilere davet ediyorum. İnşallah etkilerini görürüz. İnsanları camilere çekmek için neler yapılabileceğiyle ilgili çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi.
Mirası devam ettirelim istiyoruz
Bartın İl Müftülüğü tarafından Hendekyanı Kuran Kursu’nun yerine inşa edilen Bartın Diyanet Kur’an Eğitim Merkezi inşaatının devam ettiğini söyleyen Gündüz; “Alt beton döküldü. Toprak zemininden yukarıya çıktığında temel atma töreni düzenleyeceğiz. Çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 1-2 hafta içerisinde geniş kapsamlı bir tören yapacağız. Şu an için engelimiz yok. Halkımızın burası için yardımlarını bekliyoruz. Burası Bartın’ın kalbi gibi. Tarihi geçmişi var. Orada çok hafızlarımız ve hocalarımız yetişmiş. Bu mirası devam ettirelim istiyoruz. İnşallah bir sıkıntı olmadan burasını bitireceğiz” şeklinde konuştu.
Başkan gerçekten işinin erbabıydı
Diyanet İşleri Başkanlığı görevinden emekliliğe ayrılan Mehmet Görmez ile ilgili de düşüncelerini paylaşan Gündüz; “Bu tür gelişmelerde işin arka yönünü çok fazla göremiyorsunuz. Bizim bilgimiz de sizin elde ettiğiniz bilgiler kadar. Çok fazla detay bilmiyoruz. Ancak üzülüyoruz. Başkan gerçekten işinin erbabıydı. İyi bir hocaydı. Hadis uzmanıydı. Aynı zamanda müthiş bir hatipti. Çok büyük hizmetleri oldu. Yeri doldurulamaz bir insandı. Ama maalesef Türkiye’de bazı şeyler böyle gidiyor. Birileri karıştırıyor. Birileri Diyanet’e çatmayı görev biliyor. Bir grup Kutlu doğumu FETÖ hain terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalıştılar. Başkanı bu konuda yıpratmaya çalıştılar. Tabii gelinen süreçte hocamız bir şeylerden rahatsız oldu ki bu kararı aldı. Çünkü görev süresinin dolmasına daha vardı. Allah Hocamızın bu hizmetlerinden razı olsun. Bu teşkilat sahipsiz< değil. Yine bu milletin içinden çok değerli bir insan bu makama gelecektir” dedi.
Normal din görevlileri çift maaş alıyor
Yurtdışı görevine giden din görevlilerinin hem Türkiye’den hem de yurtdışından aylık alıp alamadıkları yönünde sorulan soruya Gündüz; “Yurt dışında görev yapan din görevlileri farklı kademelerde olabilir. Normal din görevlisi olarak giden arkadaşlarımız var. Bir de ateşe, ataşe yardımcısı ve müşavir olarak gidenler var. Üst seviyede gidenlerin Türkiye’deki maaşları kesiliyor. Sadece oradan maaş alıyorlar. Ancak oradan verilen maaş çok yeterli derecede oluyor. Hem orda onu alıp hem de Türkiye’den maaş alması doğru bir şey değil. Ancak benim bildiğim kadarıyla son yıllarda bir değişiklik olmadıysa din görevlisi arkadaşlar orada çok fazla para almıyorlar. Tam olarak ne aldıklarını bilemiyorum. Onların Türkiye’deki maaşları devam ediyor. Eğer son zamanlarda bir değişiklik yapılmadıysa bu şekilde” yanıt verdi.
Kuraklık için yağmur duası yapılabilir
Aşırı sıcaklar nedeniyle kuraklıkların yaşandığı köylerde yağmur duası yapılıp yapılamayacağı yönündeki soruya ise Müftü Gündüz; “Geçen yıl dua yapmıştık. Ben bu soru vasıtasıyla gündemime alayım. Uygun bir zamanda yağmur duası yapalım. Hocalarımız da yapabilirler. Bulundukları yerde organize olup yapılabilir. Dualar edilebilir. Bu konuda da halkımızın isteğini yerine getirebiliriz” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.