Anayasa Komisyonu Üyesi ve CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Anayasa Komisyonu’na getirilen Seçim Yasası Teklifi’ne ilişkin konuşma gerçekleştirdi. Bankoğlu teklifin, iktidarı kurtarmaya yetmeyeceğini söyledi. Dün saat 15.00’da Seçim Yasası teklifini görüşmek için toplanan Anayasa Komisyonu, oturumuna sabah 7 buçukta son verdi. Uzun süren komisyon görüşmeleri hareketli dakikalara şahit olurken, zaman zaman muhalefet ve hükümet vekilleri arasında tansiyon yükseldi. Komisyonda seçim teklifini değerlendiren komisyon üyesi Aysu Bankoğlu, “Kaybedeceğini anlayan hükümet, çeşitli oyunlarla muhalefeti durdurmaya çalışıyor. Daha 2018’de düzenlenmiş yasalar, iktidara hizmet etmeyince, hemen değiştiriliyor. Kaybettiğiniz iktidar gücünüzü, sadece küçük ortaklarınızı koruyan, diğer siyasi partileriyse bilinçli bir şekilde dışlamaya çalışan bu yasalarla tesis edemezsiniz,” ifadelerini kullandı. Bunun üzerine MHP İstanbul milletvekili Feti Yıldız, “Hakaret etmeden konuşamaz mısın sen? Başladın, hakaret ediyorsun sürekli. Dinlenecek bir şey söylemiyorsun,” ifadeleriyle araya girdi. Bankoğlu’nun, “Ben size ‘size’ diye hitap ediyorum, siz de bana o şekilde hitap ederseniz çok sevinirim,” diye yanıt vermesi üzerineyse Komisyon’da tartışmalar başladı.
“Size göre oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemli”
Konuşmasına iktidarın bir nikah yüzüğünden bir saltanata evrildiğini ve kendi rahatından başka bir şey düşünmediğini söyleyerek devam eden Bankoğlu, “Mevkinizi, makamınızı, rantınızı ve rahatınızı korumak istiyorsunuz. Ve bunun için yapamayacağınız hiçbir şey yok, anlıyoruz. Anlaşılan size göre oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemli,” diyerek Stalin’in sözünü anımsattı. İktidarın yıl aşırı sistem değiştirdiğini belirten Bankoğlu, “İktidar halkın gönlünde kaybediyor. Bu yüzden de hiç bir yasa değişikliği, hiçbir siyasi kumpas bu kaybınızı onaramaz. Zorbalıkla, siyasi mühendislikle muhalefet susturulmaya çalışılsa da, yandaş medya ve dış sermayeler hükümeti desteklemeye devam etseler de herkes gerçeklerin farkında” dedi.
“Korkma biziz, halk!”
Yasa teklifinin hükümetin seçimleri kaybetme korkusundan kaynaklandığını belirten Bankoğlu, sosyal medyada çokça konuşulan ‘Korkmayın, biziz halk’ ifadelerini anımsatarak, “Korkunun ecele faydası yoktur. Kimse artık iktidarın demokrasi masalına inanmıyor. Tarih yazdıklarını zannederken, dipnot olmaktan öteye geçemiyorlar,” dedi. Etkin yasa yapımının öneminin altını çizen Bankoğlu, yasaların güvenilir ve öngörülebilir olması için; çok sık ve kolay değiştirilmemesi gerektiğini söyledi.
“Kişiye ve partiye özel yasa”
Hükümetin belli başlı yasalarda sürekli değişiklik yaptığını belirten Bankoğlu, 20 senede seçim kanunlarının defalarca değiştirildiğini kaydetti. Bankoğlu konuya ilişkin, “Bir sistemin, bir yasanın, bir uygulamanın iki de bir değiştirilmesi doğru değildir. Senelik iktidarın, Milletvekili Seçim Kanunu’nda 20, Seçmen Kütüklerine İlişkin Kanun’da 140, Muhtarlık Kanun’nunda 10 değişikliği var. Bu kanunlarda daha 2018’de değişiklik yapıldı. Şimdi o değişikliklerini de değiştirmek istiyorlar. Her seçim için ayrı seçim kanunu, her ihale için ayrı ihale kanunu yaparak yasama tekniği olmaz. Kişiye göre, seçime göre, partiye göre kanun yapılmaz. Kanun kişiye değil, kişi kanuna uyar. Kanunlar kişiye uyarsa, o kanunların bir ağırlığı kalmaz,” dedi.
“Cumhurbaşkanı neden muaf?”
Teklifin 11’inci maddesi uyarınca kanundan çıkartılan ‘Başbakan’ ibarelerinin yerine ‘cumhurbaşkanı’nın getirilmesi gerektiğini belirten Bankoğlu, “Başbakan gitti, yerine Cumhurbaşkanı niye gelmedi? Eski Başbakanların uyması gereken kurallardan, neden şimdinin Cumhurbaşkanı muaf? Partili cumhurbaşkanı neden son güne kadar seçim propagandası yapmakta serbest? Madde gerekçesi diyor ki, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Uyum düzenlemesi yapılmaktadır.” Tek cümle. Bu mudur uyum diyerek,” düzenlemeyi ve gerekçesini eleştirdi.
“Baraj sıfırlansın”
Cumhurbaşkanlığı sisteminin yönetimde istikrar ilkelerini fazlasıyla karşıladığını belirten Bankoğlu, “Anayasa’ya göre seçim kanunlarının temsilde adaleti ve yönetimde istikrarı beraber gözetmesi lazım. Nispi systemin uygulandığı, parlementer sistemlerde uygulanan barajlar yönetimde istikrar için öngörülüyor. Bizde de 12 Eylül darbesi sonrası yüzde 10’luk bir ülke barajı öngörülmüş. Ama yüzde 10 çok yüksek bir oran. 2018’de gelen ucube sistemle yürütme Cumhurbaşkanı’na bağlandığı için, Meclis ile yürütme arasında doğrudan bağ kalmadı. Bakanlar Kurulu artık meclisten çıkmıyor. Yürütme, meclisten güven oyu bile almıyor. Bu sebeple, anayasa 67’de öngörülen, temsilde adalet ve yönetimde istikrar arasındaki organik bağ da çözülmüş oluyor. Dolayısıyla aslında, 2018’den beridir, temsilde adaletin, yönetimde istikrar için dizginlenmesine gerek yoktur. 2018’den beri barajın, yüzde vermiyorum bakın, barajın tamamen kaldırılmış olması gerekirdi. Biz, parti olarak darbe kalıntısı ülke barajının, temsilde adaleti hırpaladığını ve bir demokrasi ayıbı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle yönetimde istikrar söylemleriyle getirilen ucube sistem sonrasında, yüzde 10 barajının tamamen kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz,” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkede en çok eleştirilen insanlardan biri olduğunu belirten Bankoğlu, “Tek adamınız şu an ülkede en çok eleştirilen insanlardan biri. İnsanlar size verdiği oylardan bin pişman. 2018’de feda ettiğiniz temsilde adalet, sizden hesap sormak için dörtgözle seçimleri bekliyor” dedi.
“Teklifte kadının ve gençlerin temsili olmalıydı”
Getirilen yasa teklifinin temsil kuvveti yüksek ve güvenilir bir seçim sistemi için oldukça eksik olduğunu belirten Bankoğlu, “Öneride, kadın temsiline ilişkin hiçbir şey yok. Genç temsiline ilişkin hiçbir şey yok. Yurttaşların seçim sürecine daha etkin katılmasını sağlamak adına hiçbir öneri, hiçbir vaat yok. Bu ülkede seçmenler birbirine saldırdı seçimde. Şaibeden seçim yenilendi. Mühürsüz oylar, trafoya giren kediler gördük. Bu sorunların bir daha yaşanmaması için, seçim düzeni ve dürüstlüğü için hiçbir öneri yok,” diyerek teklifin eksikliğinin altını çizdi.
Çevrimiçi Oy
Seçim yasası teklifine ilişkin önerilerini de belirten Bankoğlu, “Bu yasayı iktidardayken değiştirmeye teşebbüs edenlerin, önce ‘ben yaptım oldu’ tavrından vazgeçmesi lazım. Daha kapsayıcı, daha çoğulcu, daha demokratik bir yöntem belirlemesi lazım. Bu barajın tamamen kalkması lazım bir kere. Adil seçim sistemini nasıl sağlarız onu konuşmamız lazım. Kadın temsilini, genç temsilini konuşmamız lazım. Karmakarışık yasa yapma düzeninden vazgeçerek, seçim yasalarını tek bir kanun altında toplayabiliriz. Önseçim yükümlülüğü getirilmeli. Seçim bölgelerinin oluşumu konuşulmalı. Sonra teknolojik gelişmeleri takip ederek, çevrimiçi oy verme imkanının altyapıları konuşulmalı,” dedi. Bunca yapılacak şey varken, hükümetin yalnızca kendi menfaatine olan taraflı ve adaletsiz bir teklifle geldiğini belirten Bankoğlu, “Bu teklif yalnızca kaybetme korkusundan ve menfaatinizi koruma telaşınızdan besleniyor./ Ama korkunun ecele, bu önerinizin de gelecek olanın gelmesine bir faydası olmayacak” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.