Arslan, 24 Haziran seçimleri ile ilgili ilk değerlendirmesini sitemize yaptı
AK Parti Bartın 2.Sıra Milletvekili Adayı Yaşar Arslan, gazetemizi ziyaret ederek 24 Haziran seçimleriyle ilgili Ajans Bartın Kurucusu Sercan Engin’in sorularını yanıtladı. 3 bin 500 oy farkıyla milletvekilliğini kaybeden Arslan, seçim sonrası sosyal medya üzerinde yaptığı paylaşımlar nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilere de ilk kez gazetemiz aracılığıyla yanıt verdi. Herkesin siyasi görüşüne saygı duyduğunu belirten Arslan, “Benim CHP’nin siyasi duruşuna veya Saadet’in siyasi duruşuna bir şey dediğim yok. Seçim sonrası Saadet Partisi’nin siyasi duruşlarına ve vizyonlarına tamamen ters bir parti ile ittifak yapmalarını eleştirdim. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili çıkartamayacakları ayan beyan ortadayken bazı Saadet Partililerin duruşuna itiraz ettim. Tabii bir de bu süreçte yanıma gelip destek sözü veren akrabama ve Saadet Partili bazı yöneticilere sitem ettim. Mevzu bundan ibaret. 24 Haziran’da Bartın halkı üzerine düşeni yaptı. Milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza gereken desteği verdi. Milletvekilliğinde hedefimiz 2 milletvekilliğini de kazanmaktı. Nasip olmadı. Ancak bizler her zaman olduğu gibi bundan sonraki süreçte de milletimizin hizmetkarı olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
24 Haziran’da kazanan Bartın oldu
24 Haziran seçimlerinin önemine değinen Arslan; “Geride bıraktığımız seçimler sadece Türkiye’nin seçimleri değildi. Dünya coğrafyasında ezilenlerin, haksızlığa uğrayanların, mağdurların seçimiydi. Halkımız 24 Haziran’da tüm dünyaya halk liderinin peşinde olmaya da devam edeceğini gösterdi. Milletimizin gereken cevabı verdi. 24 Haziran seçim sonuçlarının hem Bartın’ımıza hem de ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Ben seçim sürecinde 24 Haziran sonrasında Bartın’ın kazanacağını söylemiştim. Gerçekten de sonuçların açıklanmasıyla öyle olduğunu gördük. Milletimiz sandıkta tercihini yaparak, Sayın Cumhurbaşkanımıza gereken desteği verdiler. Bartın’ımızda milletvekilliğinde 2’de 2 yapamasak da Ak Parti’miz büyük bir oy yüzdesiyle başarılı oldu” dedi.
Bartın halkına teşekkürlerimi sunuyorum
Bartın’ın lehine olacak her türlü çalışmanın yanında olduğunu belirten Arslan; “Seçim sürecinde önemli çalışmalar yaptık. Tabii daha iyi olabilir miydi? Tabii ki daha iyi olabilirdi. Burada Ak Parti Bartın teşkilatına teşekkür etmek istiyorum. Çok özverili çalıştılar. Ramazan ayında bizleri evlerinde misafir eden Bartın halkına teşekkürlerimi sunuyorum. Biz Ramazan Bayramını güzel ve huzurlu bir şekilde kutladık. Dedik ki biz bir bayram daha yaşayacağız. 24 Haziran bayramı, Cumhur bayramı, bu bayramı bizlere yaşatan Allah’a şükürler olsun. Özellikle Bartın’da çok güzel bir seçim atlattık. Bu seçim demokrasisinde bu katkıyı sağlayan tüm siyasi parti temsilcilerimize teşekkür ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisinin Cumhur İttifakını çok kuvvetli bir şekilde desteklemelerinden dolayı kendilerine teşekkürü borç biliyoruz. Seçimler boyunca çok özverili çalışan başta Sayın Milletvekilimiz olmak üzere İl Başkanımıza, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, mahalle temsilcilerimize, teşkilat mensubu arkadaşlarımıza ve tüm partililerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Her parti kendilerine göre doğruları ortaya koydu
Seçim sonrası sosyal medya üzerinden bazı Saadet Partili yöneticilerin paylaşımları ve seçim döneminde ki tavırlarına yönelik sitem içeren paylaşımlarına da açıklık getiren Arslan, kendisine yönelik eleştirilere de yanıt verdi. Arslan, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Bereketli bir dönem geçirdik. Bu maçın bir kazananı ve kaybedeni olacak. Bence Bartın’da Ak Parti kazandı. Bartın halkı ülkemizin istikbali ve istikrarı için gerekeni yaptı. Bugün de hep birlikte bunun huzurunu yaşıyoruz. Tabii ki siyasette rekabet olacak. Her parti kendilerine göre doğruları ortaya koydu. Ancak tablo ortada. Çok büyük bir iddia ile ortaya çıkan Saadet Partisi’nin aldığı oy oranı belli. Saadet Partisi ile Cumhur İttifakında yer alması için gerekli görüşmeler yapıldı. Ancak ne hikmetse Saadet adı Millet olarak konan ittifakta yer almayı tercih etti. Bence siyasi duruşlarına ve vizyonlarına tamamen ters bir parti ile ittifak yaptılar. Buna da saygı duyuyoruz. Seçimden sonra benim birkaç sitemim oldu. Düşüncelerimi sosyal medyadan paylaştım.
Sitemim akrabama ve bana gelip deste sözü verenlere
Dediklerime açıklık getireyim. Benim CHP’nin siyasi duruşuna veya Saadet’in siyasi duruşuna bir şey dediğim yok. İYİ Parti 15 Temmuz mahsulü bir parti olmasına rağmen ona dahi saygımız var. Bugüne kadar da hep böyle oldu. Ben adaylığım sürecinde Saadetlilere hep kardeşim diye hitap ettim. Genel Merkez düzeyinde ki yöneticilere akıl tutulması yaşıyorlar dedim. Ancak ilimizde ki partililere herhangi bir lafım olmadı. Yine seçim sürecinde Saadet Adayları Ünal Yurtbay ve Mücahit Mekeç ile CHP Adayı Aysu Bankoğlu’nu ziyaret ettim. MHP Adayı Orhan Kırşanlı ile de sürekli alanlarda karşılaştık. Başarılar diledik. Onlardan bize herhangi bir ziyaret olmadı. Bu sürecin sonunda Millet İttifakında bazı durumları kaldıramadığım için sitemlerim oldu. 24 Haziran seçimlerinde milletvekili çıkartamayacakları ayan beyan ortadayken bazı Saadet Partililerin duruşuna itiraz ettim. Benim akrabam olan bir kişinin ‘Bana sen merak etme. Yanındayız. Gerekli çalışmayı yapıyorum’ dedikten sonra onu Saadet Partisi’nin seçim çalışmalarında görmek beni derinden yaraladı. Her zaman büyüklerimiz ve kardeşimiz dediğim kişilerin ben Allah’ın verdiği aklı kullanmalarını beklerdim. Sonuç ortadayken burada ki tavırlarını eleştirdim. Yoksa ki kimsenin özeli veya yaşam tarzı bizi ilgilendirmez.
Alışveriş yapmayın diye tek bir cümlem yok
Sonuç olarak bakıldığında Saadet Partisi Millet İttifakında sıfır çekti. İddiaları kurumsal kimlikleriyle girip belli sayıda milletvekili çıkarmaktı. Ancak hesapladıkları gibi olmadı. Halbuki seçim öncesinde yapılan görüşmelerde Sayın Cumhurbaşkanımıza hatırı sayılır bir vekil sayısı teklif etti. Ancak Sayın Temel Karamollaoğlu çıktı ‘ Türkiye’yi biz yöneteceğiz’ dedi. Öyle yüzde 1 ile Türkiye’yi yönetmeye kimse talip olmaz. Zaten böyle bir şey düşünülüyorsa da bu akıl tutulmasıdır. Ben tüm paylaşımları siyaseten söyledim. Yoksa ki özeli, ticareti ve yaşantısı ile ilgili bir şey demedim. Beni ilgilendirmez. Bir kampanya başlatıldığını söylüyorlarmış. Onlardan alışveriş yapılmaması yönünde bir süreç başlatıldığını dile getiriyorlarmış. Rızkı veren Allah’tır. Kesinlikle böyle bir paylaşımım olmamıştır. Ağzımdan da tek bir kelime bu şekilde cümleler çıkmamıştır. Kaldı ki ben zaten paylaşımlarımı sosyal medyadan kaldırmadım. Hepsi duruyor. Paylaşımlarımın arkasındayım.
Ne Ünal Beyle ne de Mücahit Beyle bir sıkıntım yok
Bilge Başkan diye tanıtılan Sayın Temel Karamollaoğlu CHP zihniyeti tarafından Sivas olaylarında katil olmakla suçlandı. Ben böyle bir şeye kesinlikle inanmıyorum bunu da belirteyim. Bu yaşanılanlar ne çabuk unutuldu da kol kola girildi. Bu millete hizmet etmekten başka bir amacı olmayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı Millet İttifakında bir araya geldiler. 28 Şubat döneminde de aynı sıkıntılar yaşandı. Her şey orada. Yoksa ki benim ne Ünal Beyle ne de Mücahit Beyle bir sıkıntım yok. Siyaseten rakip olduk. Vatandaşlar tercihlerini yaptılar. Sayın Erdoğan yeniden bu ülkenin Cumhurbaşkanı oldu.
Ünal Yurtbay’a çağrıda bulundu
Seçim sürecinde Saadet Partisi Bartın Milletvekili Adayı Ünal Yurtbay sosyal medya hesabından Ak Partilileri arsız, hırsız ve yolsuz olmakla suçladı. Bu bir iddiadır. Şimdi ben sizin aracılığınızla çağrıda bulunuyorum. Bu söylemleri ispatlamayan namerttir. Bunun altında ezilir kalır. Ben saygı duyuyorum. Demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Görüşlerine saygı duyuyoruz. Ancak bu iddiaları ispatlamalı. Ünal Bey bu iddialarını ispatlamazsa ben suç duyurusunda bulunacağım. Kaldı ki bu söylemleri sosyal medyada yazıp, sonra gelen tepkiler üzerine kaldırdı. Kaldırmak zorunda kaldı. Bunun gibi daha çok var. Ünal Bey sosyal medyada yazılanları kaldırabilir. Fakat gazetede yayınlananları kaldıramaz. Bu söylemler ağrıma gidiyor. Ağza alınmayacak hakaretlerde de bulunuldu. Bu tür söylemlere hiç gerek yoktu. Seçim bitti şimdi herkes yüz yüze bakacak. Ortaya bir iddia atılıyorsa bunun ispatlanması gerekiyor. İspatlanmadığı takdirde hukuki olarak adım atacağımın bilinmesini isterim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.