Bartın Üniversitesi’nin geleneksel hale getirdiği Çeşm-i Cihan Sohbetleri, 3. yılında 14’üncü konuğunu ağırladı. Türk-İslam düşünürü ve mutasavvıf Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin vefatının 747’nci yıl dönümünde gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, ‘Çeşm-i Cihan Sohbetleri’ ile öğrenci ve akademisyenleri alanında değerli uzmanlarla bir araya getirdiklerini söyledi.
“Her geçen gün daha fazla özlüyoruz”
Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî’nin tüm dünyada bilindiğini ve öğretileriyle ilgi uyandırdığını ifade eden Rektör Uzun, “Her geçen gün Mevlânâ’yı ve onun hak, adalet, merhamet ve aşk için verdiği mücadeleyi daha fazla özlüyoruz. Umudun, kucaklamanın, aşkın ve merhametin sesiyle öğütlerini daha fazla özlüyoruz. Bir tarafta açlıktan diğer tarafta ise obeziteden ölenlerin olduğu bu dünyanın misafirleri olarak aşkı, sabrı, merhameti, af dilemeyi, cömertliği, hakkı, adaleti ve daha nice iyiliği atmosferimize yaymalıyız. Mevlânâ’yı doğru anlamalı, O’nun kalpleri aydınlatan çağrısına kulak vermeliyiz” dedi.
“Mevlânâ ve Doğru Bilinen Yanlışlar”
Etkinlikte dünyaca ünlü Neyzen, Müzikolog ve UNESCO Barış Elçisi Kudsi Erguner tarafından “Mevlâna ve Doğru Bilinen Yanlışlar” konulu bir konuşma yapıldı. Erguner, Mesnevi’den örnekler vererek yaptığı konuşmasında “Mevlâna’nın 25 bin 618 beyitlik Mesnevi’sinin, 40 bin küsur mısralık divanının ve bunca sözün içerisinde herkese ve her konuya uygun bir anlam çıkacaktır. Mevlâna Hazretleri Mesnevi’nin başında ‘Herkes benim yârim olduğumu zannetti. Ama kimse de benim içimdeki sırları araştırmadı’ diyerek sanki doğru bilinen yanlışları bir kerametle öngörmüştür. Hazreti Mevlânâ bir sonraki beytinde de bu sırların nerede olduğunu bildiriyor. Yani ‘Benim sırrım sözlerimden başka bir şey değildir. Ama her kulakta işitecek her gözde de onu görecek nur yoktur’ diyerek devam eder” diye konuştu.
“Doğru bilinen yanlışlar dört temada açıklanabilir”
Mevlâna ve Mevlevilik ile ilgili yanlış anlaşılmaların sebepleri üzerinde bir değerlendirme de yapan Erguner, “Bence bu doğru bilinen yanlışların kaynaklarını dört temada açıklayabiliriz. Birincisi tercümelerdir. Mevlânâ’nın dili Farsça olduğu için maalesef bugünün Türkçesine aktarılırken tamamıyla başka yöne çekilebiliyor. Türk-İslam sentezinin bir kaynağı olarak da kullanılabiliyor. İkinci sorun batı dillerinden yapılan tercümelerdir. Doğu bilimcilerinin kendi kültürlerine yönelik yaptıkları yorumlar bir Fransız, Amerikalı veya bir İngiliz’in yakıştırmalarıyla anlamaya çalışmaktadır. 700 yıllık Mevlevi Tarikatı’nın gözü ve kalbiyle anlamaya çalışmak yerine Batı’nın aktarımıyla anlamaya çalışmışlardır. Osmanlı Devleti’nin sonlarına doğru ortaya çıkan Türkçülük ve daha sonra Cumhuriyetle birlikte ortaya çıkan Ulusalcılık akımı üçüncü sebep olarak söylenebilir. Orta Asya kaynaklı Göktürk tezini savunmak için Mevlevilik, Şamanizm’in İslamlaşmış versiyonu olarak ortaya konulmuştur. Doğru bilenen yanlışlara sebep olan dördüncü konusu ise yaşama ve deneyimi esas alan tasavvufun söz ve akıl ilminin metoduyla anlatılmaya kalkılmasıdır” şeklinde konuştu.
Dinletisiyle gönüllere hitap etti
Çeşm-i Cihan Sohbetleri etkinliği kapsamında Ney dinletileri de yayınlanan Erguner, katılımcılara müzik ziyafeti yaşattı. Mevlevi sûfî müziğinin ustası ve ney enstrümanının en bilinen icracısı Erguner’in dinletilerini katılımcılar büyük bir ilgiyle izledi. Etkinlik soru ve cevapların alınmasının ardından Rektör Uzun’un Neyzen, Müzikolog ve UNESCO Barış Elçisi Kudsi Erguner’e teşekkürünün ardından son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.