• BIST 9632.39
  • Altın 3002.717
  • Dolar 34.5123
  • Euro 36.1711
  • Bartın 2 °C
  • Ankara -1 °C
  • Bolu -1 °C
  • Kastamonu -2 °C
  • Zonguldak 2 °C
  • Karabük 1 °C
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!
  • CHP Belediye Meclisinde Fark Attı!
  • “Bu Sonuç Ekonomik Krizin Faturasıdır”
  • Fırıncıoğlu’na çocuklardan sevgi seli!

Manav, Engin'in sorularını içtenlikle yanıtladı

Sitemiz Sahibi Sercan Engin, Ak Parti Bartın İl Başkanı Hüseyin Manav ile çok özel röportaj gerçekleştirdi. Manav, samimi açıklamalarıyla, yine gündem yaratacak açıklamalarıyla Ajans Bartın okuyucuları ile buluşuyor.
Manav, Engin'in sorularını içtenlikle yanıtladı

Ak Parti Bartın İl Başkanı Hüseyin Manav, sitemize özel röportaj verdi. Parti binasında gerçekleştirilen röportajda İl Başkanı Manav, Sercan Engin’in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İşte, uzun süre gündemden düşmeyecek ve bundan sonra klasik hale getireceğimiz röportajlar dizisinin ikincisi…

Hüseyin Manav-Sercan Engin Röportajı…

Sercan Engin: “Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Yaşanan terör olaylarıyla neler söylemek istersiniz?”

Hüseyin Manav: “Terör insanlık suçudur. Bunda herkes hemfikir. Ancak Türkiye öyle bir coğrafyada bulunuyor ki dünyanın neredeyse bir kilidi. Bu anahtarı ele geçirip dünyanın kilidi açmak isteyenler ülkemizde sıkıntı çıkartmak istiyor. Bu sıkıntıyı da terör örgütleriyle çıkartıyorlar. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ve maalesef içerde de bazen destek bulan dış güçlerin oyunudur. Binecek mi? Elbette ki bitecek.  Tüm terör örgütlerine karşı milletimiz tepki gösteriyor. İnşallah terör konusunda güneş ülkemin doğusundan doğmaya başladı batısına doğru geliyor. Biz bu terör gruplarını bitireceğimize inanıyoruz. Bunları bitirmeye çalışırken, bunların arka planında olanların yeni örgütler yaratma çabasında olduğunun da bilincindeyiz. Halkımızda da bu bilinç oluşuyor. Terör örgütlerinin dış güçlerin maşası olduklarını herkes görmeye başladı. Birlik ve beraberlik çağrımızı 15 Temmuz’da gösterdiğimiz gibi diğer terör örgütlerine karşı da gösterdiğimiz müddetçe bize hiçbir şey yapamayacaklarına inanıyoruz.”

Allah zalimlere fırsat vermesin

Sercan Engin: “Halep’te yaşanılanların ardından Cumhurbaşkanımızın girişimleri sonucu bölgeden tahliyeler başladı. İnsanlar güvenli bölgelere nakledildi. Yaşanılanlarla ilgili neler söylemek istersiniz?”

Hüseyin Manav: “Halep uluslararası siyasete giren, ancak bir Müslüman olarak, aynı dindaş olarak bırakalım bunları hepsinin ötesinde de insan olarak da içimizi yaralayan bir durum.  Burada yaşanan insanlık dramına tüm dünyanın seyirci kalması hiç doğru değil. Allah zalimlere fırsat vermesin. Mazlumların yanında olsun. Yine bu bölgede yaşananlar sonucu mağdur olan insanların imdadına Türkiye koştu. Diğer ülkeler zaten görüldüğü gibi. Birleşmiş Milletler kılını kıpırdatmadı. Onlar haçlı örgütü olmuş. Kanayan yara Müslüman bir ülkede ise hiçbir girişimde bulunmuyorlar. Ancak kanayan yara ne zaman bir Hristiyan devletinde olsa tüm güçleriyle oraya yükleniyorlar. Dünyanın jandarmalığına soyunmuş bazı devletler, barış götürüyoruz diye gittikleri yerlere çatışma götürmüşlerdir. Bu nedenle tüm mazlumlara yardım edebilmek için Türkiye’nin daha fazla güçlü olması gerekiyor. Bugün görüyoruz. Tahliyeler noktasında Türkiye’nin dirayetli duruşu sayesinde boşaltılabildiği kadar insanlar tahliye edildi. Bu meseleye iç mesele olarak bakmamak lazım. Katliam olduğu zaman bu iş iç mesele olmaktan çıkıyor. Kurulmak istenen terör devletine izin vermeme noktasında Türkiye üzerine düşeni yapmıştır. Allah mazlumlara yardım etsin.”

Başkanlık sistemi rejim değişikliği değildir

Sercan Engin: “Anayasa değişikliği ve gündemde olan Başkanlık Sistemi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir? Sizce nasıl bir sistem? Halka sorulmalı mı?”

Hüseyin Manav: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1923’de cumhuriyeti ilan ettiği zaman rejimin adını koymuştur. Bu rejimin adı da Cumhuriyettir. Bu hiçbir şekilde değişmez. Cumhuriyet rejiminin içerisinde başkanlık sistemi, parlamenter sistemi, Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi de olabilir. Bunlar hükümet sistemleridir. Ancak devletin rejimi değildir. Yapılacak olan sistem değişikliği rejim değişikliği değildir. Bizim anayasa değişikliğiyle başkanlık sistemini getirmemiz rejimi değiştirmeyecek. Dünya var oldukça rejim Cumhuriyet devam edecektir. Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar dönemlerinde aslında başkanlık sistemi uygulandı. Adı parlamenter sistem olsa da bu şekildeydi. Atatürk’ün, İsmet İnönü ve Celal Bayar’ın CHP’den bağını koparabildik mi? Koparamadık. Başkanlık sistemi benden olursa iyi senden olursa kötü. Böyle bir anlayış var mı? İnsanın fikriyle zikri bir olmalı. Hem terör noktasında hem de başkanlık sistemi ile ilgili MHP’nin verdiği destek önemli. Siyasal düşünceleri bir kenara bırakıp devletin ve milletin menfaatlerini ortaya koyan Bahçeli, başkanlık sistemi ve terör noktasında desteğini sürdürüyor. Biz aynı şeyi CHP’den de beklerdik. HDP’den beklememiz imkansız. Zaten PKK’nın mecliste ki uzantısı. Biraz daha yapıcı muhalefetle CHP’nin destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Atatürk ve İnönü sonrası CHP’nin düştüğü durum ortada. Her şey muhalefet anlamında hareket etmenin CHP’ye de bu ülkeye de bir fayda sağlamayacağını bilmeleri gerekiyor. Burada CHP’li seçmeni kastetmiyoruz. Anlattığım gibi bu sistem bize çok yabancı bir sistem değil. Güçler ayrılığı ilkesi bu sistemde daha net. Denge sistemi üzerinde kuruluyor. Güçler ayrılığının tamamen oluşabilmesi için bu sistemin olması şart. Sistemle birlikte koalisyon hükümetleri tarihe karışacak. Güçlü bir yönetimin kurulmasını sağlayacaktır. Ben Türkiye’nin geleceğinin bu sistemde olduğuna inanıyorum.”

Faiz lobisi engellenerek yatırımlara ayrılan para artırıldı

Sercan Engin: “ülkemizde yaşanan sıkıntılı süreçlere rağmen yatırımlarda herhangi bir aksama olmadı. Bunu neye bağlıyorsunuz?”

Hüseyin Manav: “Parayı yönetmek ayrı beceri. 2002’den buyana Türkiye’de Satın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı ve önderliğinde tüm kademelere işinde üstün kişiler seçildi. Ak Parti hiçbir zaman ekonomiyi düzeltsin diye dışarıdan Kemal Derviş’ler ithal etmedi. Kendi öz evlatlarımıza yetki vererek, yöneticiler oluşturuldu. Bunlar ülkemizin en temel sorunlarını tespit ettiler. Neydi bu sorunlar? İlk olarak faiz lobisini bitirdiler. 202’de her yüz liranın 86’sı faize gidiyordu. Yüzde 14 lira yatırıma harcanıyordu. Bu zaten personel giderlerine yetmiyordu ki yatırımlara harcansın. Yine ihale lobisi de engellendi. Bunların ikisinin kesilmesi ciddi anlamda yatırıma aktarılacak kaynağın artmasına neden oldu.  Türkiye’de bir taraftan Suriye’de terör örgütleriyle, bir taraftan ülke içindeki terör saldırılarıyla mücadele ederken, bir taraftan da uluslararası baskılarla uğraşırken yatırımlara devem ediliyor. Her gün büyük eserler açılıyor ve yeni yatırımların da temelleri atılıyor. Bunlar ülkemizin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.”

Cumhuriyet tarihinde alamadığımız yatırımları gerçekleştirdik

Sercan Engin: “Genel olarak ilimize yapılan yatırımlarla ilgili neler söylemek istersiniz?”

Hüseyin Manav: “1991’den 2002 yılına kadar ilimize yatırım anlamında bir şey yapıldığını söylemek doğru değil. 1998 yılında sel yaşadığımızda bile Kendi kendimize yetmekten ziyade dışarıdan gelen yardımlar olmasa aylarca ilimizi toparlayamayacaktık. Bartın’da o sabah gördüğüm 2 tane itfaiye aracı beni çok duygulandırmıştı. Kahta Belediyesi ve İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne ait bu araçlar her şeyi gösteriyordu. Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı döneminde gösterdiği başarıların ardından Ak Parti doğdu. İlimizde genel yatırımlara baktığımızda dere ıslahları, üniversite, okullar, duble yollar, barajlar, derin deniz deşarjı, katı atık bertaraf tesisleri, tüneller vb. gibi aklınıza gelebilecek her türlü alanda yatırımlar yapıldı. Sayın Vekilimizin Bartın’a hizmet etme anlamında gecesini gündüzüne katan Sayın Yılmaz Tunç ile birlikte biz Bartın’a belki cumhuriyet tarihinde alamadığımız yatırımları gerçekleştirdik. Tabi bu noktada Sayın Milletvekilimize teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Santrale külliyet karşı çıkmak yanlıştır

Sercan Engin: “Gündemiz uzun süre meşgul eden termik santral konusu var. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Referandum yapılmalı mı?”

Hüseyin Manav: “Bartın’ı sadece Amasra ve İnkum olarak görmemek lazım. Kurucaşile’nin Kapısuyu’ndan Büyükkızılkum’una, Güzelcehisar’dan Arıt’ın Sıralı’sına, Ulus’un Drahnalı’sından Hasankadı’ nın Gerişli’sine kadar görmek lazım. Tarlaağzına termik santral yapılıp yapılmaması noktasında 115 bin seçmen nezdinde termik santral kurulsun mu kurulmasın mı diye anket yapılsa sonuç ne çıkar? Bence yüzde 60-70 oranında evet çıkar. Sonuç itibariyle santralin yerini tartışabiliriz. Hakaret etmeden, medenice. Biz milli kaynaklarımızın yerin altında durmasına karşıyız. Ancak bu yeraltı zenginliklerini çıkartırken de insanımız ve çevremiz zarar görmesin. Bizim istediğimiz bu. Bunu santrale karşı çıkarak zarar vermesini önleyemezsiniz? Santralin çevreci şekilde oluşturulabilmesi için gerekli şartlar oluşturulabilir. Tekrar söylüyorum. Santralin yerini tartışılması doğru olur. Santral eğer buraya yapılacaksa, bize düşen santralin çevreci yapılması için gerekli olan toplum baskısını oluşturmaktır. Yerli kömürün kullanılması ve yerli istihdam noktasında baskı oluşturmaktır.  Santrale külliyet karşı çıkmak yanlıştır. Amasra’ya yapılacak olan santralin 6-7 katı büyüklükte bir santral Çatalağzı’nda var. Buradan kuş uçumu 40 km. Bartın’a bir şey yapılmıyor deniliyor. Bartın’a ne yapabilirsiniz? Bartın’da kömür varsa bu kömürün değerlendirilmesi noktasında bu yatırımların yapılması gerekir. Dediğim gibi Tarlaağzı yerine başka bir yere yapılıp yapılamayacağını tartışabiliriz. Eğer alternatif yerler gösterip bunu tartışsaydık belki santrali başka bir yere götürebilecektik. Santrale karşı çıkan ekip ne yaptı? Sadece karşıyız dediler. Biz bakanlık nezdinde de çekincelerimizi ortaya koyduk. Referandum yapılmasıyla ilgili de geç kaldılar. CHP İl Başkanı kusura bakmasın geç kaldılar.”

Belediye çalışmalarını yeterli bulmuyoruz

Sercan Engin: “Bartın Belediyesi’nin çalışmalarıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?”

Hüseyin Manav: “Parayı yönetmek daha önceki sorunuzda da dediğim gibi çok önemli bir iş. Kişi olarak bakmayalım. Sayın Cemal Akın’ı severiz sevmeyiz o ayrı mesele. Belediye başkanı o olduğu için ve tüm sorumluluk da onda olduğu için burada başkanında tabi ki üzerine alması gerekenler olacak. Vatandaşlarımız belediyeyi ayrı, başkanı ayrı gördüğümüzü düşünmesinler. Belediye çalışmalarını yeterli bulmuyoruz. Bartın’ın aciliyet gerektiren sorunları yerine hala makyaja yönelik çalışmalar yapılması bu şehrin ihtiyaçlarını karşılama noktasında aciz kalıyor. Hala en ana caddemizde doğal gaz yok. Ben merkezi yer sona yakıp, Balamba’da doğal gaz varsa burada belediyecilikten bahsetmek mümkün değil. Hala sular çamur akıyorsa, ulaşımda hala sıkıntılar varsa ve küçük bir şehirde trafikte problemler varsa, yol yapımında ve yeni yol üretiminde sıkıntı varsa belediyecilikten bahsedilebilir mi? Bütçedeki Özel Kaleme ayrılan para Fen İşleri’ne ayrışan paradan daha fazlaysa artık burada iyi bir belediyecilikten söz edemeyiz. Tamamlanamayan imar çalışmaları da hala devam ediyor. Kozcağız beldesi ve Ulus ilçesiyle Bartın Belediyesi’nin çalışmalarını karşılaştıralım.”

Belediyeyi kazandığımız taktirde ilimizin çehresi değişecek

Sercan Engin: “Ak Parti Bartın Belediyesi’ni kazandığı taktirde ilimizde neler değişir?”

Hüseyin Manav: “Bartın’ın çehresi değişecek. Daha yaşanabilir hale gelecek. Hizmetlerin insanlara ulaşması noktasında alt yapı ve üst yapısıyla örnek bir il olacaktır. Partimiz yerel yöneticilerini seçerken çok ince eleyip çok sık dokuyor. Bu noktada bize düşen Belediye Başkan adayımızı bu işi en iyi yapabilecek kişiyi bulma noktasında çalışmalar yapmak. Bu çalışmalarımızı daha önce de yaptık. Şimdi de yapıyoruz. Nasip olur da 2019 yılında Belediye Başkan adayımız belli olduğunda unumuz, yağımız ve şekerimiz hazır şekilde çalışmalarımızı yapacağız. Ar Ge çalışmamızı adayımızın önüne sunacağız. Ak Partili belediyelerin yaptıkları ortada. Ak Partili bir belediyeye Bartın’da büyük bir ihtiyaç var. ”

Masrafsız suya zam yaptılar

Sercan Engin: “ “2017 yılı için yapılan zamlara Ak Partili Belediye Meclis Üyeleri red oyu verdi. Özellikle de suya büyük itirazlar yapıldı. Neden Ak Parti grubu red oyu verdi? Zamlarla ilgili neler düşünüyorsunuz?”

Hüseyin Manav: “İlimizde su elektrikle gelen bir sistemde değil. Terfili sistem mevcut. Suyun aşırı bir maliyeti yok. Yüksek mahallelere suyu basmak noktasında elektrik harcanıyordur. Onun dışında suyun bakım maliyeti dışında ek maliyeti yok. Zaten pahalıydı su. Şimdi 2017 yılında zam yapılarak, daha da pahalı hale getirildi. Dolayısıyla biz 6 Belediye Meclis Üyelerimizle biz her meclis toplantısı öncesi grup toplantısı yaparız. Gündem maddelerini değerlendiririz. Hangisi vatandaşlarımızın menfaatine ise onlara kabul oyu veririz. Ancak halkın zararınaysa red oyu verilir. Suya zam yapılması ve hatta bir maddenin içerisinde gizli kapaklı zam verilmesi nedeniyle red oyu verildi.”

Özür bekliyoruz

Sercan Engin: “Belediye Meclisi’nde Ak Partili Meclis Üyeleri ile MHP Meclis Üyesi Mehmet Sandıklı arasında yaşanan tartışmalarla ilgili neler söylemek istersiniz?”

Hüseyin Manav: “Bartın Belediyesi meclisi başkanın yönetimindedir. 5393 Sayılı Belediye kanununda durum bellidir. Oranın amiri, yönetici Sayın Cemal Akın olduğuna göre, olaya müdahale etmesi ve yatıştırması gereken, kendisi ile aynı partinin mensubu olduğu Mehmet Sandıklı’yı susturması gereken, orada sükuneti sağlaması gereken Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın’dır. Arkadaşlarımıza böyle bir davranışta bulunmasını kabul etmiyoruz. Öncelikli beklentimiz hem Belediye Başkanı Cemal Akın, hem de Başkan Vekili Mehmet Sandıklı tarafından özür dilenmesidir.”

  • Yorumlar 1
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Diğer Haberler
    Tüm Hakları Saklıdır © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0551 120 3535