İngiliz kuvvetleri ve müttefikleri ile Osmanlı kuvvetleri arasında geçen I. Dünya Savaşı'nın temel muharebelerinden biri. 1. Kut Muharebesidir. İngiltere I. Dünya Savaşının başlaması ile birlikte Hint denizinin güvenliğini sağlamak ve Mezopotamya’ya hâkim olmak için Irak seferine çıktı.7 Aralık 1915 tarihinde başladı,29 Nisan 1916 tarihinde sona erdi.4 ay 23 gün süren savaşı Osmanlı Komutasındaki Halil Paşa ile İngiliz General Townshend yönetmiştir.Savaş sonunda Townshed komutasındaki 5 general, 481 subay ve 13.300 er'den oluşan ingiliz birliği Kut kuşatmasında Osmanlı'ya teslim olmuştur.Bu savaşta 25.000 Osmanlı askeri şehit olurken,İngiliz ordusundan 40.000 askeride öldürülmüştür.Çanakkale'den sonra bu İngilizlerin ikinci hezimetidir.Savaş sonunda Townshend Halil Paşa'dan bir lütuf ister.Köpeği Spotun nehre atılmasını, yüzerek ingiliz ordusuna erişip İngiltere'ye gönderilmesini söyledi.Halil Paşa o tarihi sözünü söyledi; "Esaret İngilizler içindir,Köpekler için değil" diyerek isteğini kabül etti.
Kut'ül Amare Zaferi Baş Kahramanı Halil Paşa soyadı kanunundan sonra Kut soy ismini almıştır.Bu zafer 1952 yılına kadar Silahlı Kuvvetlerimizde resmi olarak kutlanmıştır. Fakat ingilizler bu hezimeti bir savaş hezimeti olarak kendi nesillerine hiç anlatmamış ve gizlemiştir.Türki'ye 1952 de Notaya alınırken Natoya alınma şartlarından en önemlisi olan Kut'ül Amare savaşının kutlanmasının sonlandırılmasını bu Millete dayatmışlar ve bunda da muvaffak olmuşlardır.Bunun karşılığında da Mashall ve Truman yardımlarıyla güya milletimize jest yapmışlar.O tarihte yapılan bu Marshall ve Truman yardımları Türkiye'deki sanayinin gelişmesine engel olmuştur.Bu gün sanayileşememenin bedelini her alanda milletimiz ağır bir şekilde ödemektedir.
Bizlere düşen tarihine nesline ve kültürüne sahip çıkmaktır.Şu unutulmamalıdır: Atalarının ayak izlerini takip etmeyenler düşmanlarının ayak izlerine basmak zorunda kalarak tarihin çöplüğünde yerlerini alırlar.
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi Noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Necip Fazıl Kısakürek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.