KAYYUM BELKİ ŞEHRİ HAREKETE GEÇİRİR...
İlimizi günlerdir meşgul eden bir konu var. Şehrimizin markası olarak kabul edilen, şehrin takımı olarak lanse edilen Bartınspor dillerde…
Bu konuyla ilgili bazı değerlendirmelerde bulunmak istedim. Aslında Bartınspor daha da konuşulurdu ancak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimine kurban gitti.
İlimizde birçok spor yöneticisiyle konuştum. Spor camiasında kime dokunsanız bin ah işitiyorsunuz.
Yönetimlerin yanlış planlamaları, kapalı kapılar arkasındaki görüşmeler, hatalı yönetimler, hatalı transferler ve denetimsizlik almış başını gitmiş durumda.
Hatta şöyle bir şey de olduğunu gördüm. Mevcut yönetimlerde bulunan büyüklerimiz dahi yapılan harcamalardan habersiz…
Kimlerin transfer edildiğini dahi bilmeyenler var. Demek istediğim futboldan o kadar uzak kişileri yönetime yazıyoruz ki…
Sanırım amaç sadece isim listesindeki sayıyı tamamlamak.
Amatör lige hangi kulübe bakarsanız bakın, hepsi sıkıntıda. Büyük zorluklar içerisinde devam ediyorlar. Bu kulüplerimiz içerisinde en çok takip edilen de Bartınspor…
Kısaca kulübün durumunu özetleyeyim.
23 yıldır profesyonel lige çıkamayan Bartınspor, geçmişten bugüne borç batağına sürüklendi. Geçmiş yönetimlerden de gelen borçlar ile birlikte Bartınspor’un borcu 5 milyon 32 bin 974 Türk Lirası.
Daha da vahimi her gelen başkan takımı kendine borçlandırmış gibi görünüyor.
1935 yılında kurulan Bartınspor, maddi sorunlar nedeniyle zor günler yaşıyor. 88 yıllık kulübün durumu bu…
29 Nisan tarihinde ertelenen Bartınspor Olağan Genel Kurul toplantısı 27 Mayıs Cumartesi günü Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda çoğunluğa bakılmaksızın gerçekleştirilmişti. Olağan kongrede yönetime talip çıkmamış, takımın kayyuma gitmemesi için Bartın Belediye Meclis Üyesi Sayın Hüseyin Taner Çetin geçici aday olduğunu açıklamıştı. Kongreye verilen 15 dakikalık aranın ardından mevcut Başkan Sayın Serkan Yurtaçan yeniden aday olmuştu.
2 yıldır Bartınspor’un kulüp başkanlığını yapan Sayın Serkan Yurtaçan kongrede bundan sonraki süreçte de destek göremediği takdirde görevi bırakacağını ifade etmişti. Kongrenin hemen ardından bazı temaslarda bulunan Sayın Yurtaçan, umduğunu bulamadı.
Gerekli desteği göremeyen Sayın Yurtaçan’ın önümüzdeki günlerde istifa edeceği iddia edildi. İstifa kararının ardından da 15 gün sonra Bartınspor’un yeniden kongreye gideceği ifade edildi. Aday çıkmaması durumunda da kulübün kayyuma verileceği söyleniyor.
Yazacaklarıma kızan olabilir. Bazı gerçekleri duymak istemeyenler olabilir.
Konuştuğum tüm spor yöneticileri ve futbol meraklıları “Kayyuma kalsın, profesyonel olarak takım yönetilsin” diyor.
Bu duruma nasıl geldik? Neden takıma sahip çıkan yok? Bu soruların yanıtları önemli. Yıllardır bu şehir takımına sahip çıkıyor. Öyle veya böyle… Ama her sene aynı senaryo olunca…
Her yıl trilyonlar harcanıyor. Sonuç? Demek ki bir yerde hata yapıyoruz. Bu hatayı tespit etmek lazım.
Gelinen süreçte kayyum korkusu var. Aslında Kayyum'dan korkmamak gerekir.
Sonuçta kulübün başına Vali veya Vali Yardımcısı atanır, her şey onun kontrolünde olur ve profesyonel bir ekiple işler yönetilir. O zaman belki takıma sahip çıkan daha çok olur.
Çünkü her şey şeffaf olur. Takım siyasetten uzak tutulur. Böylece tüm çevreler takımı sahiplenir. Bu tabloda bir taraf destek çıkarken, bir taraf siyasi bakabiliyor. Buna son vermek lazım. Bu takım şehrin takımı…
Takımın bir üst lige çıkmaması için çaba sarf edenler var mıdır? Şeref tribününde maç seyredip, mağlup olmamıza sevinenler olmuş mudur? Cadde sokak gezerek, karalama kampanyası yürütenler var mıdır? Eğer varsa ne kadar üzücü... Soruların yanıtlarını sizler verin…
Kayyum belki bu takıma bir fayda sağlar. Belki uykudan uyandırır. Belki şehri harekete geçirir.
Şu tehlikeyi unutmayalım. Bu dediklerim Kayyum doğru işletilirse geçerli. Kayyum’un doğru işletilmesi lazım. Eğer doğru işletilirse Bartınspor’un bugüne gelmesinde ve sonrasında olacaklarda kusuru olan herkesin hatası ortaya çıkar. Peki ya doğru işletilmezse ne olur. Kulübün kapısına kilit vurulur.
Şunu da ifade edelim; kulüp Başkanları gerçekten büyük sorumluk aldılar. Çok para harcadılar. Gerçekten teşekkür ederiz. Ama resmiyette kulübün başkanlara borçlu olduğunu görmek şehri üzüyor.
Maddi olarak imkanı olan Kulüp Başkanlarının bu paraları kulübe bağışlaması gerekiyor. Bu kulüp bu yükün altından kalkamaz.
Yeniden bir yapılanmaya gidilerek, yeni bir süreç başlatılabilir. 3-4 yıllık bir planlamayla bu iş başarılabilir.
Profesyonel bir yönetimle başarılabilir. Parası olan değil, futbolu bilen insanlar olmalı...
Planlama olmadan, altyapı olmadan, bölge gençlerinden faydalanmadan bu iş zor gibi görünüyor. Aksi takdirde yine toplarız trilyonları sonra seneye Haziran’da yine kongre salonunda alırız soluğu…
Sonra da kamuoyuna “çok çabaladık olmadı” diyerek tamamlarız sezonu.
İşin temeli Bartın'ın bir futbol şehri olmamasından da kaynaklanıyor. O yüzden kim gelirse gelsin çok zorlu bir süreç var önünde...
Doğru yönetilirse Kayyum takımın sonu değil…
Bartınspor’a bir şey olmaz.
Bu kadar kötü bir süreç gördükten sonra…
Başka ne olabilir ki...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.