Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, vefatının altıncı yılında, Milli Görüş Lideri ve 54. hükümetin başbakanı Prof. Dr. Necmeddin Erbakan’ı anmak için düzenlenen “İlim, Fikir, Devlet ve Dava Adamı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı Anma Programı”nda konuşmak yapmak üzere bu yıl CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu davet etmiş, programa katılan Kılıçdaroğlu katılımcılara yönelik konuşma gerçekleştirmişti. Kılıçdaroğlu’nun davet edilmesi ve konuşma yapmasına yönelik yapılan eleştirilere Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Yaşar Sinoplu yanıt verdi. Ajans Bartın Sahibi ve Pusula Gazetesi Muhabiri Sercan Engin’in konuyla ilgili sorularına içtenlikle yanıt veren Sinoplu, törene katılan Kılıçdaroğlu’na teşekkür etti.
Siyasette küskünlük olmaz
Sinoplu: “Biz çekişmelerle ve tartışmalarla bu siyaset nereye kadar gidecek? Biz insani ilişkiler içerisinde davranmak zorundayız. Onunla küs bununla küs olmaz. Siyasette küskünlük olmaz. Nezaket kuralları içerisinde bildiklerini anlatırsın. Bilmediklerini de öğrenirsin. Ben anma programına katılanların hepsinin konuşmalarını dinledim. Sayın Kılıçdaroğlu, kendine yakışan bir konuşma yaptı. ‘Erbakan’ın söylediklerinin altına imzamı atarım’ dedi. Aklını kullanmayanlar nefsini kullanıyor. O nedenle de ne yapıyor bu adam burada? Diye düşünüyor. Erbakan Hocamız Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı. Başbakanın anma programına gelmeyecek de ne zaman gelecek? Kemal Beyin gelmesi insani bakımdan da siyasi bakımdan da edebe yakışır bir harekettir. Kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.
Ekranlar ve gazeteler bizlere kapalı
Sinoplu, referandum sürecinde sessiz kaldıkları yönünde eleştirilere; “biz diğer partiler gibi hazine yardımı almıyoruz. Bir de televizyonlar ve gazeteler bizi göstermiyorlar” şeklinde yanıt verdi. Sinoplu: “AKP 298 milyon, CHP 115,3 milyon ve MHP 77,8 milyon hazineden para alıyor. Biz hazineden böyle bir yardım almıyoruz. Bizim alanlarda olmadığımız doğru değil. İki nedenden dolayı böyle bir algı oluşuyor. Birincisi hazine yardımı alamamamız nedeniyle eşit şartlarda mücadele edemiyoruz. İkincisi de basın bizi göstermiyor. Biz her yerde varız ama ekranlar bize kapalı. Gazeteler bize yer vermiyor. Biz nerede bir vatandaşımızı görsek doğruları anlatmaya çalışıyoruz. Nerede fırsat bulursak anlatıyoruz” şeklinde ifade etti.
Saadet Partisi’nin hayırı diğer hayırlara benzemez
Referandum süreciyle ilgili yaptığı konuşmasında Sinoplu: “Benim siyasetten hiçbir beklentim yok. Ben bir kişiyi yanlıştan kurtarabilirsem benim için en büyük mutluluk bu. Saadet Partisi’nin hayırı diğer hayırlara benzemez. Neden benzemez? Bu sorunun cevabını anlatacağım. Saadet Partililer olarak bizlerin tek amacı ülkemiz. Ülkemize sahip çıkıyoruz. Ülkemizi eyaletlere bölüm parçalamak isteyenlere fırsat vermemek için mücadele ediyoruz. Biz siyaseti menfaat için yapmıyoruz. Menfaat için yapsam şu an da Mecliste milletvekili olurdum. Adalet ve Kalkınma Partisi kurulurken şimdiki Cumhurbaşkanımız bize Bartın’dan aday olmamız için teklifte bulundu. Bartın’dan Sorumlu Genel İdare Kurulu Üyemiz Talat Gizli Bey kesinlikle kabul etmedi” diye konuştu.
Herkesin ülkesine sahip çıkması gerekiyor
Sinoplu; “Değiştirilen 18 maddenin 5 tanesini daha önce paylaşmıştım. Bu 5 maddeyi sakıncalı gördüğümüzü açıklamıştım. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası için Parlamenter sistemin devam etmesi gerekiyor. Milletimizi sloganlarla, reklamlarla veya sosyal medyada yürüttükleri kampanyalarla kandırmaya çalışıyorlar. Biz milletimizi uyarıyoruz. İnşallah bu sefer bizi vakit geçmeden anlarlar. İş işten geçmeden inşallah anlarlar. 5 sene sonra Erbakan Hoca haklıymış diyorlar. O zaman neye yaradı bu? Herkesin ülkesine sahip çıkması gerekiyor. Ben ülkem için konuşuyorum” dedi.
Biz milliciyiz
Kutuplaşma konusunda yaptıkları uyarıların sonuç verdiğini söyleyen Sinoplu: “Sayın Cumhurbaşkanının ve Sayın Başbakanın söylemlerini hatırlayın. Ülkede kutuplaşmalar başlamıştı. Bizler Saadet Partisi olarak bu konuda uyarılarımızı yaptık. Bir haftadır. Söylemleri değişti. Biraz söylemleri yumuşadı. 16 Nisan’a doğru giderken bakalım bu sakinliklerini koruyabilecekler mi? Biz milliciyiz. Gayri millici değiliz. Bu nedenle ülkemizde neyimiz var neyiniz yok üretime dayalı ekonomiye geçmemiz gerektiğini söylüyoruz. Yeniden büyük Türkiye için çırpınıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.