Kadın Hakları Gününü Kutladı

Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının teslim edilmesinin 82. yılı münasebetiyle yaptığı açıklamada Bartın Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Üyesi Muhammet Rıza Yalçınkaya: “Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının teslim edilmesinin 82. yılını kutlamanın haklı gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Kurtuluş Savaşımızın ardından ülkemizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, özgürlüğümüze kavuşmamızda büyük payı olan Türk kadınına dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkının tanınmasını sağlamıştır. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk bütün meslek, sanat ve bilim alanlarını Türk kadınına açarak onların kamusal alana çıkmasını sağlamış; hayatın ve toplumun her alanında söz, yetki ve karar sahibi olduğu eğitimli, bağımsız, özgür birey haline dönüşmesi için her zaman öncü olmuştur. Türk kadını böylesine aydınlık ve çağdaş bir yaklaşım ve onun ortaya koyduğu devrimlerin sağlam temelleri üzerinde yükselmiştir. Kadını ikinci sınıf gören anlayışlara son verildiği Cumhuriyet’in ilk yıllarından bugüne kadar geçen zaman içinde, ne yazık ki kadınların hakları açısından bir geriye gidiş söz konusudur. Türk kadını bugün ekonomik, sosyal ve siyasal alandan çekilmek istenmekte, her alanda cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmektedir. Kadının hayatın her alanına eşit bir birey olarak katılımına yönelik alanlar her geçen gün daha da daraltılmaktadır” dedi.

“DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”

Yalçınkaya açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Aile içi şiddet, erken yaşta evlilikler, cinsel taciz ve tecavüz gibi sosyal sorunların yanında, Türk kadını bugün iş hayatından koparılıp eve hapsedilmek, sadece çocuk doğurmaya ve bakmaya yönelik uygulamalarla yüz yüze bırakılmıştır. Çağdaşlaşmanın hem öznesi hem de simgesi olması gereken kadınlar, ne yazık ki bu anlayışın gölgesinde siyasi makamlarda yer alabilmek için pek çok engel ile mücadele etmektedir. Kadınların etkin katılımı olmadan ve karar alma süreçlerinin tümünde kadın bakış açısı yerleşmeden eşitlikten, birlik ve beraberlikten, çağdaşlıktan, kalkınmadan, demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Atatürk’ün çağdaşlaşma devrimini tamamlamak, başlattığı çağdaşlaşma yürüyüşünü hiç durmadan sürdürmek hepimizin ortak görevidir. Gerçek anlamında katılımcı demokrasiyi yaşama geçirmek, yetki ve karar almanın bütün düzeylerinde hakça paylaşımı mutlak surette sağlamak için daha çok çalışacağız. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın Kadın Hakları Günü’nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”