Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde, çocuk yaşta geçirdikleri ateşli hastalık sonrası belden aşağısı felç olan ve yıllar sonra sosyal medyadan tanışarak yuva kuran Recep ve Yasemin Derin çifti, aşklarıyla engelleri aşarak hayatı paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.
İlçede bir dönem bisiklet tamirciliği yaparak geçimini sağlayan Recep Derin, 2 yaşında geçirdiği ateşli hastalık nedeniyle doktorlar tarafından Ankara'daki bir hastaneye sevk edildi. Burada, o dönem kendisi gibi aynı rahatsızlıktan tedavi gören Yasemin ile 32 yıl sonra sosyal medyadan tanışan Recep Derin, aşka dönüşen birlikteliklerini evlilikle sonlandırmaya karar verdi.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın engelli bireylerin ev ortamından çağrı merkezlerinde istihdamına yönelik çalışmasından yararlanan eşi için iş yerini kapatıp Ankara'ya taşınan ve burada 2 yıl yaşayan Recep Derin, eşinin geçen yıl emekli olmasının ardından yeniden Zonguldak'a döndü.
Şimdilerde engelli ve emekli maaşlarıyla geçimini sürdürmeye çalışan ve "aşkın beden değil, ruh işi olduğunu" kanıtlayan Derin çifti, birbirlerine olan sevgileriyle çevrelerine örnek oluyor.
- "Biz iki kişi, tek vücuduz"
Recep Derin (38), AA muhabirine yapığı açıklamada, sosyal medyadaki engelliler sayfasında eşine rastladığını ve tanışmak için kendisine mesaj gönderdiğini söyledi.
Zaman içerisinde arkadaşlıklarının ilerlediğini ve kendisine aşık olduğunu belirten Derin, şöyle devam etti:
"Kendisine, 'Benim niyetim ciddi, seni istemeye geleceğim.' dedim. Ailesi karşı çıkmadı. Kendisini isteme esnasında aynı hastanede, aynı yılda yattığımız ortaya çıktı. Kader ağımızı hastanede örmüş. Hastalık bahane, evlilik şahane. Herkese de böyle bir mutluluk nasip etsin inşallah. Aşkta, 'engel' diye bir şey yok. 'Engelliler evlenemez, mutlu olamaz' diye de bir şey yok. Allah'a şükür biz gezeriz, işimizi görürüz, pazara çıkarız, alışverişimizi, yemeğimizi beraber yaparız. Allah uzun ömür verirse inşallah devamı da gelir. Biz iki kişi, tek vücuduz. Birbirimizin eli ayağı oluyoruz."
Recep Derin, üretimde bulunmak ve eşini daha iyi şartlarda yaşatabilmek için bir iş bulduğu takdirde çalışmayı istediğini vurgulayarak, "Dükkanımı kapadım. 'Mutluluk ve eşimin işi önemli. Ben her zaman işimi yaparım.' dedim. Kapattım dükkanı, evlenip Ankara'ya gittik. O süreci geçirdikten sonra maddi imkanlar zorladı. Eşimin şu an 840 lira bir maaşı var, kiramız 600 lira. Şu an bir işimiz yok. Eşim bir şeyler örüyor. Onları satabilirsek satıyoruz." diye konuştu.
- "Her engel aşılır"
Dışarıya çıktıklarında insanların engellilere acıma duygusuyla bakmamalarını isteyen Derin, "Biz de sonuçta bir insanız. Tekerlekli sandalyenin üstüne oturmakla insanlığımız gitmiyor. Bize şefkat ve sevgiyle yaklaşırlarsa mutlu oluruz. Bizler de değer görmek istiyoruz. Eşimle birbirimize hoşgörü ve sevgiyle davranıyoruz. Acımalarını istemiyoruz. Evlilikte, aşkta, sevgide hiçbir engel olmamalı. Mutluluğun önüne geçmek için 'elin yamuk, gözün görmüyor, ayağın topal' diye bahaneler olmamalı. Her engel aşılır." ifadelerini kullandı.
Yasemin Derin de sevginin engel tanımadığını ifade ederek, mutlu olmak için insanların çaba harcaması gerektiğini dile getirdi.
Kendisinin evleneceğini hiç düşünmediğini aktaran Derin, "Her zaman, 'Benim yaşımdakiler evlendi, çoluk çocuğa karıştı.' derdim. Açıkçası üzülürdüm. Bana, 'Üzülme, Allah'ın gücüne gider.' dediler. Sonra üzülmedim ve kaderime razı oldum. Alnımızda ne yazılıyorsa o oluyor, kader. Recep'i tanıdıktan sonra değiştim. Daha mutlu bir kişi oldum." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.