Hemşirelik mesleğinin önemine dikkat çekmek için her yıl 12 Mayıs’ta kutalanan ‘Dünya Hemşireler Günü’ ilimizde de dün Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle kutlandı. Bartın Kamu Hastaneler Birliği, Bartın İl Sağlık Müdürlüğü ve Bartın Halk Sağlığı Müdürlüğü işbirliği ile hazırlanan törene Bartın Belediye Başkan Vekili Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu, Bartın Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Osman Açıkgöz, İl Sağlık Müdürü Dr. Dursun Koç, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Haluk Demir, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ali Özdemir, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Mahmut Şahin, Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sinan Amasralı, Özel Bartın Aktıp Merkezi yetkilisi Refik Akmaz, doktorlar, hemşireler ve ebeler katıldı.
Anıta çelenk sunuldu
Vatandaşların da ilgi gösterdiği program Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Vekili Güllü Bensiz, yılın ebesi Sevilay Dikyurt ve yılın hemşiresi Hilal Özer’in Bartın Kamu Hastaneler Birliği, Bartın İl Sağlık Müdürlüğü ve Bartın Halk Sağlığı Müdürlüğü adına Atatürk Anıtına çelenk sunumuyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam eden programın açılış konuşmasını Ebe Zümrüt Gül gerçekleştirdi.
Tek çatı altında gerçekleştiriliyor
Gül, konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Her yıl 21-28 Nisan ‘Ebeler Haftası’, 05 Mayıs ‘Dünya Ebeler Günü’, 12 Mayıs ‘Dünya Hemşireler Günü’ ve 12-18 Mayıs ‘Hemşirelik Haftası’ olarak kutlanmaktadır. Ebeler ve hemşireler sağlık camiasının ayrılmaz iki önemli parçası olduğundan ilimizdeki kutlamalar her yıl 12 Mayıs tarihinde tek çatı altında gerçekleştirilmektedir. Hepimizin ebeler ve hemşireler günü kutlu olsun. Hemşirelik, insanoğlu var olduğundan beri önem taşıyan ve var olduğu sürece de önemini yitirmeyecek bir meslektir, ilk çağlarda hasta ve düşkünlere yardımla başlamış, gelişiminde savaş ve doğal afetler gibi olaylar etkili olmuştur.
Lambalı Kadın adı verildi
Modem anlamdaki hemşireliğin de Kırım Savaşı sırasında, Florance Nightingale ile başladığı kabul edilmektedir. Florance Nightingale Kırım Savaşı sırasında İngiltere'den gelerek, Üsküdar'daki Selimiye Kışlası'nda yaralanan İngiliz askerlerinin tedavi ve bakımını yapmıştır. Savaşın zor koşullarında, gece gündüz demeden yaralılara baktığı için askerler ona Lambalı Kadın adını vermiştir. Savaştan sonra ise Londra’da ilk hemşire okulunu açmış ve hemşireliğin meslek haline gelerek gelişmesini sağlamıştır. Bu nedenle Florence Nightingale’in doğum günü olan 12 Mayıs ‘Dünya Hemşireler Günü’ olarak kutlanmaktadır.
1911’de hemşirelik kursu açılmış
Ülkemizde hemşirelik mesleğinin başlangıcı 1912 yılı olarak kabul edilmektedir. Trablusgarp ve Balkan savaşlarında hasta bakımı alanında büyük zorluklar yaşanmış ve hasta bakımının yetersiz olması nedeniyle ordudaki askerler büyük kayıplar vermiştir. 1911 yılında Kızılhaç’ın Washington Kongresi’ne katılan Dr. Besim Ömer Akalın hemşirelik mesleğine olan gereksinimleri dile getirmiş ve bir hemşire okulu açılmasının zorunluluğunu belirtmiştir. Kızılay Derneği bu öneri üzerinde durmuş ve ilk kez İstanbul’da Kadırga Hastanesi’nde 6 ay süreli hastabakıcı kursu için ödenek ayırmıştır. Ülkemizdeki ilk hemşire okulu 1920 yılında, Amiral Bristol Hastanesine bağlı açılan Amiral Bristol Sağlık Lisesi’dir. Cumhuriyet Döneminin ilk hemşire okulu ise 21 Şubat 1925 yılında Kızılay Hemşire Okulu adı altında İstanbul’da açılmıştır. 1946 yılında Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı, bünyesindeki yataklı tedavi kurumlarının ihtiyacım karşılamak üzere Sağlık Meslek Liselerini açmıştır. 1955 yılında, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu, ülkemizde üniversite düzeyinde açılan ilk yüksekokuldur. Bu okul, aynı zamanda Avrupa'da da üniversite düzeyinde açılan ilk hemşirelik okuludur.
Hünerli eller gerektiren bir meslek
Hemşireliğin felsefesi insan sevgisine dayanmaktadır. Hemşirelik mesleğinin temeli insana hizmet olduğundan özveri, sabır ve hoşgörü kavramlarım içinde barındıran zor çalışma şartlarının yanında hünerli eller gerektiren bir meslektir. Öncelikli hedefimiz, birey ve toplumun sağlığım korumak ve geliştirmek, daha sonra ise hastalık ya da engellilik durumunda bireyin iyileşmesini hızlandırmak ve sağlamaktır. Bu amaçla koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerim disiplinli ve bütüncül bir yaklaşımla sunmayı gerektirir. Sağlık, bireylerin zorunlu ve vazgeçilmez temel ihtiyaçlarındandır. Bizler mesleki sorumluluklarımızın bilincinde olarak bilimsel gelişmeler çerçevesinde, kaliteli ve nitelikli sağlık hizmetim bir ekip ruhu içerisinde sunmaya devam edeceğiz.
Sorunların çözüleceği inancındayız
Mesleğimizin yaşattığı güzel manevi duyguların yanında karşılaştığımız sorunlarında farkındayız. Uzun çalışma saatleri, personel yetersizliği, branşlaşamama, sertifikası olan personelin başka birimlerde çalıştırılması ve son zamanlarda artan şiddet olayları mesleğimizin belli başlı sorunları arasında yer almaktadır. Meslekte yaşanan sorunlar hemşirelik uygulamalarım olumsuz etkilemekte, bilgi ve becerinin etkin kullanılmasını engelleyerek iş gücü kaybına ve hizmet kalitesinin azalmasına sebep olmaktadır. Zaman zaman bu sorunlar ve çalışma şartlarımız tükenmişliğe ve karamsarlığa düşmemize sebep olsa da pes etmek yok. Sağlık sistemi sürekli gelişen ve yenilenen bir sistem olduğundan bu sorunlarında çözüleceği inancındayız. Karadeniz’in hırçın dalgalarla boğuştuğu gibi bizler de zamanla yarışmaya devam edeceğiz. Hastalarımızın şifa bulduğunu görmek, yeni bir hayata başlangıç yapmaları ve bebeklerin sağlıklı bir şekilde dünyaya merhaba demeleri ebe ve hemşirelerin en büyük mutluluk ve motivasyon kaynağıdır. Şifa veren ele vefanın arttığı ve sağlıkta şiddetin olmadığı çalışma yıllarının bizimle olması dileğiyle, herkese teşekkürler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.