İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada karara tepki yağarken AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiasının karalama siyasetinden ibaret olduğunu söylerken “Yargı kararları eleştirilebilir, ancak bu kararlar üzerinden karalama siyaseti yapmak yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti’dir, bağımsız ve tarafsız yargıya müdahale sözkonusu olamaz” değerlendirmesinde bulundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerin iptal edilmesinin ardından yaptığı basın açıklamasında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine “alenen hakaret” ettiği gerekçesiyle 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanık Ekrem İmamoğlu katılmazken, avukatları salonda hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı, Ekrem İmamoğlu’nun “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme şekilde hakaret” suçundan 4 yıl 1 aya kadar hapis ile cezalandırılmasını talep ettiği mütalaayı yineledi. Mahkeme, sanık avukatlarının son savunmalarını sunmaları için saat 16.00’a kadar duruşmaya ara verdi. Aranın ardından sanık İmamoğlu’nun avukatlarının son savunmaları dinlendi. Sanık avukatları, Ekrem İmamoğlu hakkında beraat kararı verilmesini talep etti. Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Ekrem İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Mahkeme ayrıca İmamoğlu halkında Türk Ceza Kanununun 53. Maddesi gereğince siyasi yasak uyguladı.
Süreç nasıl işleyecek?
Bu karar İstinaf Mahkemesi'ne gidecek. İmamoğlu'na verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası onanırsa Yargıtay'a gidecek. Yargıtay'ın da kararı onaması durumunda İmamoğlu siyasi yasaklı olacak. Karar sonrası İmamoğlu cezaevine girmeyecek.
“Mağduriyet algısı oluşturmanın kimseye faydası yok”
AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Av. Yılmaz Tunç, kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiasının karalama siyasetinden ibaret olduğunu söylerken şunları kaydetti: “İmamoğlu’nun YSK Üyelerine ‘ahmak’ diyerek hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararı ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararıdır, istinaf ve temyiz yolu açık olan bir karar üzerinden fırtına kopararak mağduriyet algısı oluşturmanın kimseye faydası yoktur. Kararın, iktidarın talimatıyla verildiği iddiası karalama siyasetinden ibarettir. Yargı kararları eleştirilebilir, ancak bu kararlar üzerinden karalama siyaseti yapmak yanlıştır. Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti’dir, bağımsız ve tarafsız yargıya müdahale sözkonusu olamaz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.