8 Ekim 2022 Cumartesi günü yapılan Bartın Barosu Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda Baro Başkanı Av. Ferhat Parlatır ve yönetim kurulu bir kez seçilerek, güven tazelediler. Kendisi de Bartın Barosu’na bağlı avukat olan CHP Bartın Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Av. Aysu Bankoğlu, Av. Ferhat Parlatır’ı tebrik ederken Genel Kurul Toplantısı’na ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı.
“Avukat olmazsa, yargı bağımsız olmaktan çıkar; yargısız infaza dönüşür”
Avukatlık mesleğinin onurlu bir meslek olduğunu ve yargının kurucu unsuru olduğunu belirten Bankoğlu, "Bizler, evrensel bir insan hakkı olan savunma hakkının savunucularıyız. Yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmanın sembolüyüz. Mesleğimiz hem ülkedeki adalet sistemi hem de vatandaşların adalete olan güvencini korumak bakımından oldukça önemli. Savunmanın temsilcisi avukat olmazsa, yargı bağımsız olmaktan çıkar, yargısız infaza dönüşür. Bununla beraber, her ne kadar, avukat hak arama özgürlüğünün kullanılması ve korunması için bilgisi ve zamanıyla bireylere hukuki yardımda bulunan kişi olsa da; görevi ve etkisi vekil olunan kişiyi savunmaktan ibaret değildir. Avukat, insanlığa başkalarının hakkına, mülkiyetine ve özgürlüğüne saygıyı öğreten, kendini hukuka, adalete ve demokrasiye adayan onurlu bir mesleğin mensubudur,” dedi. Kamu kurumu niteliğindeki baroların sivil toplum açısından önemine de değinen Bankoğlu, “Barolar ülkede hukuk devleti anlayışının yerleşmesi, demokrasinin içselleştirilerek kurumsallaşması ve insan haklarının korunması için çaba harcar. İşte bu sebeple, yalnızca ülkemizde değil, dünyanın hemen her ülkesinde avukatlar ve barolar demokrasinin ve özgürlüklerin en yakın dostu ve teminatı olmuşlardır,” ifadelerini kullandı.
“Adalet devletin hazinesidir, bu hazineye bir gün herkesin ihtiyacı olur”
Açıklamasında adalet vurgusu yapan Bankoğlu, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Adaleti bağımsız olmayan milletlerin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz” sözünü hatırlatarak, “Devletin devamı ve refahı adaletle sağlanır. Bu bakımdan da ülkemiz için adaletin ve iddia, savunma ve karar olmak üzere tüm kurucu unsurlarıyla yargının bağımsızlığı, en az ülke savunması, ülke ekonomisi kadar önemlidir. Hatta adalet devletin hazinesidir. Ve bu hazineye, bu ülkede bir gün herkesin illaki ihtiyacı olacaktır,” dedi. Ülkedeki adalet sistemini de eleştiren Bankoğlu, “ Kişinin kanuna değil, kanunun kişiye uyduğu; hâkim ve savcı güvencesinin aba altından su gösterilerek töhmet altında bırakıldığı ortamlarda; yurttaşların hukuka güvenmesi de mümkün olmayacaktır. Adaletin kuvvetli, kuvvetli olanınsa adil olmadığı böyle bir toplumda, adalet duygusu toplumu ayakta tutan üstün bir değer olarak tesis edilemeyecektir,” ifadelerini kullandı.
“Adliye duvarlarının, hukukun üstünlüğü bilinciyle yoğrulması lazım”
Geçtiğimiz sene Kasım ayında kentimizde faaliyete geçen yeni adliye binasının meslektaşlarına hayırlı olmasını dilediğini ifade eden Bankoğlu, “Adaletin dağıtıldığı yer adliyedir. Ancak harcı adalet olmayan bir topluluğun binası da çürüktür. Dünyanın en büyük, en şatafatlı, en görkemli adliyelerini saraylarını yapsanız da, adaleti tesis edecek savcınız, avukatınız, yargıcınız yoksa, yargı bağımsızlığınız yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Yaptığınız saraylar, en ufak bir sarsıntıyla yıkılır. Bu bakımdan geçtiğimiz sene Kasım ayında faaliyete geçen yeni adliyemizin tüm meslektaşlarıma ve hemşerilerime hayırlı olmasını dilerken, adaletin tesisi için yapılan adliye duvar ve sütunlarının hukukun üstünlüğü bilinciyle de yoğrulması ümit ettiğimi de belirtmek isterim,” dedi.
“Bugün yurttaşlarımızı asıl inciten, ümitsizliğe sürükleyen adaletsizliktir”
Açıklamasında Bankoğlu, “Tarih boyunca çeşitli baskı ve sindirme politikalarına rağmen mesleğimizi onurumuzla omuzlamaya devam ediyoruz. Demokrasi ve hukuk devleti yolunda ülkemizin yolculuğu devam etmektedir. Ve bu yolculukta savunmanın temsilcileri olarak sorumluluğumuzu aynı cüppelerimizi taşıdığımız gibi yıllardır omuzlarımızda taşıyoruz. Bağımsız ve tarafsız yargı, hukukun üstünlüğü ve demokrasi için verdiğimiz bu mücadelede, asıl olan siyasi görüşlerimiz ya da kişisel menfaatlerimiz değil, hukukun üstünlüğüne olan inancımızdır. Bu bakımdan da savunmanın tarafsızlığı en az hâkim ve savcıların tarafsızlığı kadar önemlidir. Bu vesileyle, çoklu baro gibi, mesleğimiz içerisinde görünür kutuplaşmaların önünü açan uygulamaların savunma bağımsızlığı bakımından sakıncalarının bir kez daha altını çizmek isterim,” diyerek geçtiğimiz senelerde yürürlüğe giren çoklu baro uygulamasını da eleştirdi. Bankoğlu meslektaşlarına, “Bugün ülkemizde insanlarımızı asıl incitenin, ümitsizliğe sürükleyenin yoksulluktan ziyade, adaletsizlik olduğunu en iyi siz meslektaşlarım biliyorsunuz. Bu yüzden sizlere büyük bir sorumluluk düşüyor. O sorumluluk her ne olursa olsun, hak için, hukuk ve adalet için, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde mesleğimizi icra etmekten geçiyor. Karanlığın aydınlığa çıkması için, çoğu zaman küçük bir mumun bile yeterli olabileceğini asla unutmayalım,” diyen Bankoğlu seçimlerde güven tazeleyen Av. Ferhat Parlatır ve yönetim kurulunu tebrik ederek açıklamasını sonlandırdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.