CHP Bartın İl Başkanı Selim Karakaş, hakkındaki “Amasra’daki Ethem Ağa Konağı önündeki boş alanı CHP İl Başkanı sıfatıyla imara açtırarak kendisi ve ailesine rant sağladığı” iddiasını çok net ifadeler kullanarak yalanladı. Sözkonusu konağın en büyük pay sahibi olan babaannesi tarafından diğer pay sahiplerinin rızasıyla bir akrabalarına verildiğini, kardeşinin de konakta kiracı olarak oturduğunu söyleyen Karakaş, iddiaları dile getirdiğini belirttiği Amasra’nın belediye başkanlarından Rıfaç Açıcı’nın akıl melekelerini yitirdiğini öne sürdü. Konağın 135 yıldır koruma altında olmadığını ve Amasra Koruma İmar Planı’nın 1988 yılında yapıldığını anımsatan Karakaş, “Ben Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanıyım. Benim ve ailemde hiç kimsenin usulsüz hiçbir şeyi olmaz. Ben yapılan işlemlerin sonuna kadar arkasındayım ve iddialıyım. Sırf il başkanının kardeşi olması sebebiyle ve bizim de doğru davranmamız düsturundan yola çıkarak kardeşim üstüne düşeni yaptı. İl Başkanın kardeşi diye Amasra Belediyesi’nce ona hiçbir ayrım yapılmadı” dedi. Hakkındaki iddialara yanıt olarak partisinin il başkanlığı binasında basın toplantısı düzenleyen Karakaş’a CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Nazif Çomak ve bazı partililerde hazır bulunarak destek verdiler. Sözlerine “Biz bu kotlulara otururken kul hakkı yemeyeceğimizi Genel Başkanımıza ifade ettik. Kul hakkı yiyenlerin önünde set olacağımızı da halkımıza söz verdik. Bunun gereğini yerine getiriyoruz” diyerek başlayan Karakaş, şimdiye kadar benzer nitelikteki pek çok iddianın sosyal medyada paylaşıldığını ancak bunların çoğuna cevap vermek istemediklerini ifade etti. Karakaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Edepli edebinden susar…”
“Hepimizin düşündüğü bazı düsturlar vardır. Yapacağımız açıklamaların neye mal olacağını iyi hesaplamamız gerekiyor. Hz. Mevlana’nın bir sözü var ‘Edepli edebinden susar, edepsiz susturdum zannedermiş.’ Bundan sonra ben CHP İl Başkanı Selim Karakaş olarak biraz edepsizleşeceğim. O yüzden herkesten özür diliyorum. İkinci Genel Başkanımız İsmet İnönü’nün bir sözü var: ‘Bir memlekette namuslu insanlarda en az namussuzlar kadar cesaretli olmazsa o memlekette kurutuluş yoktur’ diyor. Bu tam bugün yaşadığımız Türkiye... Namuslu insanların da namussuzlar kadar konuşması gerekiyor. Nereye giderse gitsin ben de konuşacağım. Herkes silahlarını çeksin, tartışalım.
“Açıcı, bayramlık ağzımı açtırmasın”
3 dönem Amasra Belediye Başkanlığı yapmış olduğunu söyleyen Rıfat Açıcı, kendisi bu açıklamayı yapmış güzel de yapmış. Ancak şunu ifade etmek istiyorum, Rıfat Açıcı Bartın ili tarihinde görevi yerine getirmeye yetersizliği nedeniyle görevden alınan tek Belediye Başkanı’dır. Çıksın kamuoyuna bir kere bunu açıklasın. Şunu bütün açık yürekliliğim ile söylüyorum, Rıfat Açıcı’nın orada Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden sonra Bartın’da siyasete girmiş ve mimarlık hizmeti yapan bir insan olarak orada yaşananları çok iyi biliyorum. Hani derler ya benim bayramlık ağzıma açtırmasın diye, biraz kendine baksın, bayramlık ağzımı açtırmasın. Çünkü Amasra bugün bu haldeyse bunun müsebbibi ta kendisi Rıfat Açıcı’dır. Amasra’ya şöyle bir baktığınızda biraz araştırdığınızda buranın nasıl bu hale getirildiğini öğrenmeniz gayet mümkün, çünkü bu insanlar yaşıyor.
“Açıcı, akıl yeteneklerini kaybetmiş”
Önce kendisine sorun usulsüz düzenlediğini ruhsatları, haksız yapılan davranışları, Amasra imar planının nasıl bu hale geldiğini bir kendisine sorun. Yaptığı açıklamadan ben akıl yeteneklerini de kaybettiğini düşünüyorum. Bir baksın bakalım kendi geçmişine de sonra dönsün benim ve ailem hakkında söz söyleme hakkını kendinde bulsun. 30 yıldır Bartın Vilayeti içinde ve Türkiye’nin birçok yerinde, birçok projesinde imzası olan üstelik koruma amaçlı projelerde imzası olan ve üstelik Ethemağa Konağı’nın da projesini çizmiş bir adam olarak korumaya verdiğim değer şuanda Bartın’da olan binalarda da görülür. Bunları kendimi methetmek için saymıyorum ama bütün bunların sebebi benim meslek ahlakıma, mesleki değerlerime saygımdan kaynaklanır ve bu saygı ile hareket ettiğim için Bartın’da mimar olarak ayakta durabiliyorum. Ben mesleğe başladığım günden beri muhalefet partilerinde siyaset yapıyorum zaten. Net bir şekilde ifade ettim; beni Bartın Belediyesi ya da Türkiye’deki herhangi bir belediyeden gitsinler araştırsınlar. Benim yaptığım hatalı bir uygulama, yerine getirmediğim mesleki bir sorumluluk varsa mevcut Belediye Başkanları görevde oradaki insanlar benim hakkımda açıklamalarını yapsınlar. Sayın Rıfat Açıcı herhalde akli melekelerini kaybetti. ‘135 yıllık koruma alanı’ diyor, orası 135 yıllık Ethemağa Köşkü. 1887’de inşasına başlanmış, 1890’da tamamlanmış. Benim babaannemin dedesinin yaptığı bir köşktür orası. Yani ben Ethemağa’nın torunuyum. Ethemağa ailesi bu bölgenin ilk Müslüman madencilerindendir. Müslümanları madene sokan ilk adamdır. Ben o Ethemağa Konağı’nın torunuyum ve üniversite yılları dahil olmak üzere benim bütün yaz aylarım o evde geçti. Benim babaannem de o evin kızı. Birincisi ben kendi aileme numara yapmam. Aynı soydan geliyoruz, akrabayız gelelim oradaki mülkiyet konularına.
“Benim o konakta hiç hissem yok”
Selim Karakaş olarak benim, Saltuk Karakaş olarak kardeşimin buralarda bir metrekare hissesi yok. Ethemağa Konağında da bizim hissemiz yok. Ethemağa ailesinin vefat eden Mustafa Simberk bizim ailede sevdiğimiz kuzenim. Babaannem bu evdeki en büyük hissedardı, babaannem bize ‘Ben bu evdeki hisselerimi o evin oğlu Mustafa Simberk’e parasız, karşılıksız vermek istiyorum. Bu ev ona yakışıyor. İçinizde buna itirazı olan var mı?’ diye sordu. Kimse itiraz etmediği için babaannem verdi. Bu konakta benim hiçbir hissem yok. Benim kardeşim hem konakta hem arazide kiracı. İddianın bu tarafı tamamen safsata, baştan çökmüş bir iddia bu. Rıfat Açıcı tarafından ben ve ailem yani köklerim suçlanıyor. Benim olmayan bir gayrimenkulün üzerinde imar rantı yaratarak ben ne elde edebilirim. 135 yıldır koruma altında olduğunu söylüyor. Amasra’daki ilk SİT alanı ilanı 1976, korunma altına alınmasıyla ilgili bir karar bu. 1976 yılına kadar Amasra’da hiçbir koruma bilinci yok. O yıllarda Kültür Bakanlığı, Müzeler Genel Müdürlüğü böyle bir karar alıp çalışma yapmış. Bu bütün mirasa benim kötülük yapmam bekleniyor, üstelik ben Ethemağa Konağı’nın projesini de yapmışım ve şeref duyuyorum bununla. Bunu söyleyen eski Belediye Başkanı’na soruyorum ‘Siz ne yaptınız? Amasra’nın tepelerinde olan binalar ve karışıklık hiç yoktu, kim yaptı bunu? Hangi Belediye Başkanlığı döneminde yapıldı?’
“Ne Recai Çakır, ne de ben bunlara pabuç bırakmam”
3,5 yıldır orada görev yapmaya çalışan ve bütün bunlarla uğraşan bir Belediye Başkanına bunu söylemeyi nasıl yakıştırıyorlar kendilerine. Şunu soruyorum, neden Belediye Başkanlığı görevinden alındınız? Bunu Amasra halkına anlatın. Burada bir İmar Planı rantından bahsediliyor. Bu İmar Planı dediğimiz şey basit bir İmar Planı değil. Bunun adı Koruma Amaçlı İmar Planı. Zaten bizim koruma maçlı bir imar planımız vardı. Böyle bir imar planını kim yaptırıyor? Bu kararı kim aldı? Bunu çok iyi bilmek gerekiyor. Recai Çakır Belediye Başkanı seçilmeden idarede CHP’nin adının geçmesi aslında partiye karşı alınmasından ama bizim ne Belediye Başkanımız ne ben bunlara pabuç bırakmam.
“Elimdeki belgede hepsi yazıyor”
Bu koruma amaçlı imar planı AKP’li Belediye Başkanı Emin Timur tarafından ve o günkü Belediye Meclisince alınmış bir karar. Yeni planı biz başlatmadık. Bunun sonrasında Kültür Bakanlığı Bağlı Birimleri önlerindeki 2863 Sayılı Yasaya göre planların nasıl yapılacağını belirlemiştir. Bunun bir dökümü vardır. Plancılar, buna göre hareket etmek zorundadır. Elimdeki belgede hepsi yazıyor, bunların Belediyeden isteyebilirsiniz. Buna göre ve imar planı yapılmasına ilişkin yönetmeliklere göre bu planlar ilgili idareler tarafından ihaleyi kazanan kişiye tebliğ edilir ve bir plancı bunları yapar. Amasra’da birçok planı yapanın ismi bilinir. Bu plancının adını bilen var mı sorun. Bu adamı duyan ve bilen, bu adamla ikili ilişkiye geçen bir tane Amasralı var mı? İhaleyi biz yapmadık, ihaleyi Emin Timur zamanında ihale etti. Plancı girdi ihaleyi aldı. Biz belediyeyi alınca ilk önce plancıyı değiştirelim demedik. Aynı plancı ile yürüdük. Planın bitme aşaması bizim dönemimize denk geldi.
“Yetkililer gitsin baksın”
‘İddialara göre; Amasra Belediyesi imar planında değişiklik yaptı. Değişiklikte birçok nokta imara açıldı. İmar planı yapılınca 50-60 yıldır var olan binaların dibinden yol projelendirildi’ diyor. 135 yıl ifadesi bu belediye başkanının akli melikelerini yitirdiğini gösteriyor. Amasra Koruma İmar Planı 1988. Ethem Ağa Konağıyla başlayan ilk tescil 1976. Bunun öncesinde Amasra’nın koruma planı yok. Amasra zaten 1968’den sonra katledilmeye başlanmış. Buradaki parseller mülkiyeti farklı insanların olsa bile bütün Amasra halkının ve oradakilerin denize inmesini kolaylaştıracak merdivenlerle donatılmıştı. Bu merdivenlerin bir kısmı Rıfat Açıcı, bir kısmı da farklı kişiler tarafından kapatıldı. Hayatımın geçtiği yerler. Oralardan biz inip de çok denize girdik. Tarihi fotoğrafları açın bakın. Malum restoranın olduğu bina nasılmış, şimdi nasıl olmuş? Usulüne uygun mu? Devletin yetkililerini uyarıyorum, gitsinler baksınlar. Amasra Kaymakamlığına birisi dilekçe veriyor. Amasra Kaymakamlığı da benim kardeşimin kiracı olduğu söz konusu yerle ilgili işleme başlıyor. Müracaat tarihi 14 Eylül 2021. Kardeşim bu söz konusu arazinin üstünde ‘izinsiz uygulama var’ diye şikayet edilmiş. Şikayet edilen konu da açılır-kapanır tente. İnşaat değil. Ben bu konuda çok iddialıyım. Aslında benim kardeşimin canı, benim il başkanı olmam sebebiyle yandı. Bu Kurula gitmiş, Kurul da 1 Ekim 2021’de ‘Buradaki izinsiz uygulamaları kaldırın’ demiş. Kurul kararının tarihi 24 Aralık 2021. Bunun üstüne Amasra Belediyesi konunun muhatabına önce yazı gönderiyor. Kardeşim de tente uygulamasını kaldırıyor ama yerdeki parkeyi sökmüyor. Bununla ilgili bir şey yok.
“Tüm masrafı kardeşim ödedi”
Kurulun bunun üstüne bir kararı daha var ve ‘İlgili idare bunu kaldırsın’ diyor. İlgili idare Amasra Belediyesi ve bunu kaldırıyor. Amasra Belediyesi 20 Ocak 2022’de kaldırıldığını söylüyor. 2 Şubat 2022 tarihinde de kardeşim Amasra Belediyesine gidiyor ve ‘Benim yüzümden harcadığınız parayı ben ödemek istiyorum’ diyor ve ödüyor. Makbuzu da mevcut.
“Kamu hakkını yedirmeyeceğiz”
Ben CHP İl Başkanıyım. Benim ve ailemde hiç kimsenin usulsüz hiçbir şeyi olmaz. Ben yapılan işlemlerin sonuna kadar arkasındayım ve iddialıyım. Sırf il başkanının kardeşi olması sebebiyle ve bizim de doğru davranmamız düsturundan yola çıkarak benim kardeşim üstüne düşeni yaptı. Yasal süreleri içerisinde ceza yemeden hepsini kaldırdı. İl Başkanın kardeşi diye Amasra Belediyesi’nce ona hiçbir ayrım yapılmadı. Bunun içinde ben Belediyedeki tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Biz bunları yapamayız. Amasra’da yapılan bir sürü usulsüz uygulama var. Ama biz bu belediyede kamu hakkını yedirmeyeceğiz. Bu zamana kadar kim ne yaptıysa yaptı. Yanındaki dükkanın kirası 5 bin TL iken adam Belediyenin dükkanında bin TL’ye oturuyorsa, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bizde her şey şeffaf... Amasra artık normale dönüyor ve pandemi dönemi diye bir şey kalmadı. Bartın Belediyesi pandemi döneminde ne yaptı? Amasra Belediyesi pandemi döneminde kaç ay kira almadı. Gidin bir sorun. Kaç aylık kira almış? İşgaliyeleri kaç ay üstünden almış? Bunları bizim Belediye Başkanımız cevaplar. Hayali kira artışı olur mu? Bir belgeye dayanır. O belgelerde Amasra Belediyesinde. Bunları da göstereceklerine canı gönülden inanıyorum.
“Gerekli davayı da açacağım”
Biz siyasetçiler olarak Bartın’a örnek olmak zorundayız. Bu sefer susacağımızı zannetmesinler. Ben gerekli davayı da açacağım. Selim Karakaş dese hiçbir mesele yok. Ama Cumhuriyet Halk Partisi deyince o başka bir şey oluyor. Ben ne kendime ne de partime zarar getirecek hiçbir şeye müsamaha etmem. Siyasetten de bugüne kadar birçok şey söylendi. Siyasetten söylenen şeyleri unuturum zaten. Ama böyle bir davranışı unutmam söz konusu değil. Gerekli her şeyi yapacağım.
“Kimseden korkmuyorum”
Amasra’da biri sürü olaylar oluyor. Ama kamu kurumları da dahil herkes üç maymunu oynamayacak. Bizim Amasra Küçük Liman dediğimiz bölge su altı birinci derece arkeolojik sit alanı. Bu alana kim yapıyorsa yapsın her türlü yapılacak müdahale bundan böyle Amasra Belediyesi tarafından engellenecektir. Ama devletin diğer kurumlarını da buna dahil ediyorum. Gözünü yumamazlar. Küçük Liman 3 bin yıllık arkeolojik sit alanı. İçinde ne olduğunu bilen yok. Dalış yapmak yasak. Bu alana birileri dışarıdan müdahale ederken ben görevimi yapacağım, yaptım da zaten. Bu konuda da kimseden korkmuyorum. Ben burada Amasra Belediyesinden değil, ilin bütün yetkililerinden bahsediyorum. Bu şakası olan bir iş değil. Herkes Amasra’da birbirini şikayet ederken bunlara dikkat etsin. O işin nereye gideceğini kimse kestiremez. Koruma Amaçlı İmar Planları koruma ve kullanma alanlarını düzenliyor. Biz de elimizden geldiği kadar bunu usulüyle yapmaya gayret ediyoruz. Bununla ilgili belediye başkanları elini taşın altına sokup sorumluluk alıyorlarsa ben bu davranışı tüm kurumlardan bekliyorum. Amasra bir değer. Diyelim ki o alana imar verildi. İmar verilmesi yarın bir gün oraya bina yapılacağını belgelemiyor. Koruma Kurulu kararları değişiktir. Oraya ben bir bina yapmak istiyorsam önce bir sondaj kazısı yapacağım. Bunun altından bir şey çıkmazsa Koruma Kurulu ya da yönetmelik ‘Buraya şu şekilde bina yapabilirsin’ diyecek. O bina çizilecek. Binanın cephe aldığı tarihi binalara göre siluetleri ortaya konulacak. Kurul buna rağmen ‘İmar planı hatalı olmuş. Ben bunu yaptırmıyorum’ da diyebiliyor. Recai Bey Amasra Belediye Başkanı olduğundan beri ki benim mesleğim mimarlık ben sırf il başkanı olduğum için Amasra Belediyesine proje çizmiyorum. Bu kadar hassas davranıyorum. Ben bu fedakarlıkları kendi hayatımda yapıyorum. Bu konuda da bu kadar hassasım.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.