Bartın Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Kübra Alp, Bartın Adliyesi önünde “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır da hazır bulundu. Komisyon üyeleri adına açıklama yapan Bartın Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Kübra Alp: “8 Mart 1857, kadınların, Amerika’da bir tekstil atölyesinde ücret eşitsizliğini ve uzun çalışma saatlerini protesto etmek için başlatılan eşitlik mücadelesinde, grev sırasında çıkan yangında hakları uğruna can verdikleri gündür. Bu olay dünyada yankı bulmuş ve emekçi kadınların eşitlik arayışları devam etmiştir. 8 Mart’lar, dünyada kadınların eşitlik ve özgürleşme mücadelesinin dile getirildiği ve emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkarak kadın sorunlarının örgütlü olarak bir kez daha duyurulduğu bir gün halinde gelmiştir” dedi.
Söz söylemeye hakları vardır
Alp: “Ülkemizde 8 Mart’la ilgili ilk toplantı 1921 yılında Ankara’da yapılmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen ilk on yılda kadınlar Atatürk devrimleri ile başta eğitim, aile ve siyasette eşit haklara sahip olmuştur. Türk kadını Bağımsızlık Savaşında verdiği büyük mücadele ile eşit yurttaş konumuna gelmeyi hak etmiştir. Atatürk’ünde ifade ettiği gibi: ‘Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilaya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar, memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır.’ Ancak, günümüzde yasalarda kadınlara eşit haklar tanınmış olmasına rağmen, Türkiye’de kadınlara karşı ailede, eğitimde, istihdamda, siyasette ayrımcılık devam etmekte, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, çocuk gelinler sorunlarına çözüm getirmek için özellikle son on yılda kararlı bir devlet politikası uygulanmamaktadır” diye konuştu.
Şiddetin, ayrımcılığın her türüne ‘hayır’ diyoruz
Katledilen kadın sayısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Alp: “2017 yılının sadece Ocak ayında 38 kadın evliliğini veya ilişkisini sonlandırmak istediği için, kendi hayatlarına dair karar almak istediği için kocası veya yakın aile bireyi bir erkek tarafından katledilmiştir. Eşit hak mücadelesi için çıkmış olduğumuz yolda, en temel hakkımız olan yaşama-hayatta kalma hakkımız için mücadele etmek zorunda kalmaktayız. Şiddetin, ayrımcılığın her türüne ‘hayır’ diyoruz” dedi.
“Kadın ve erkek eşitliği temelinde eğitim seferberliği başlatılmalı”
Alp: “Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi için ivedi ve radikal bir takım önlemlerin alınması gerekliliğini yineliyoruz. Ancak bu önlemlerden kastımız sadece kâğıt üzerinde kalan mevzuat değişiklikleri gibi sığ bir beklenti olmayıp yasalara işlerlik kazandıracak olan toplum eğitimi ve bunun sonucunda da oluşacak toplum bilincidir. Toplumda kadın ve erkek eşitliği temelinde eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Karar alma mekanizmalarında kadın temsilci kotası uygulanmak sureti ile kadınlarımızın siyasette ve bürokraside erkeklerle eşit şekilde temsili sağlanmalıdır. Şiddetin olmadığı, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, gerçek demokrasinin yaşandığı bir Türkiye umuduyla, kadın hakları alanında yaşanan tüm sorunların takipçisi olacağımızı bir kez daha yineleyerek, haklarına sahip çıkan, mücadele gücünü kaybetmeyen, sorgulayan, düşünen, üreten tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutluyoruz” şeklinde ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.