2016 yılının son Cuma Namazı ilimiz genelindeki tüm camilerde yoğun katılımla gerçekleştirildi. İlimizde tüm camilerde 2017 öncesi gerçekleştirilen son hutbede ömür nimeti konusu işlendi. Hutbe, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlandı ve 81 İl Müftülüğüne gönderilerek ülke genelinde bütün camilerde okutuldu. Hutbede: “Kısa bir süre önce hep birlikte yeni bir hicri yıla girdik. Bugünlerde ise miladi yılın son günlerini yaşıyoruz. Ömür sermayemizden bir yıl daha eksildi. Yüce Rabbimiz, hepimize hayırlı, bereketli bir ömür lütfeylesin. Şu bir gerçek ki; ister hicri, ister miladi olsun. Mühim olan, günlerimizi, yılımızı nasıl değerlendirdiğimizdir. Zamanın birer şahidi olan ay da Allah’ın âyetidir, güneş de Allah’ın âyetidir. Aslolan, Rabbimizin bir nimeti ve emaneti olan zamanın içini nasıl doldurduğumuzdur. Sayılı nefeslerimizi nasıl ve hangi amaçla harcadığımızdır. Ömür sermayemizin her bir ânını, her bir gününü yaratılış ve varlığımızın gayesine uygun olarak kullanıp kullanmadığımızdır. Aziz Kardeşlerim! Rabbimizin dünya imtihanında bizlere takdir ettiği kısa bir zaman vardır. Bizler bu zamana “ömür” diyoruz. Beyhude geçirilmiş bir hayata ömür denilemez. Ömür, iyilik ve güzelliklerle geçirilmiş bir hayattır. Ömür, insani ve ahlaki erdemlerle tezyin edilmiş bir hayattır. Ömür, emanet ve sorumluluk bilinciyle iman ve salih amellerle mamur kılınmış bir hayattır” şeklinde ifadeler kullanıldı.
Malını nereden kazandın, nereye harcadın?
Hadislerle ömür nimetinin önemine değinilen hutbede: “Peygamberimiz (s.a.s), “Kıyamet gününde insanoğlu şu beş şeyden hesaba çekilmedikçe Rabbinin huzurundan bir yere kımıldayamaz.” buyurmuştur. Hesabını vereceğimiz ilk nimet, ömür nimetidir. Nasıl, nerede ömrümüzü geçirdiğimizden, zamanımızı nasıl değerlendirdiğimizden, hâsılı bütün yapıp ettiklerimizden sorguya çekileceğiz. Kıyamet gününde bize yöneltilecek olan ikinci soru nasıl, nerede gençliğimizi geçirdiğimizdir. Bu soruyu hiçbir zaman zihnimizden çıkarmamalıyız. Zira kimi zaman, ibadet etmeyi, iyi işler yapmayı gençlikten sonraya ertelemek gibi bir yanlışın içerisine düşebiliyoruz. Oysa Peygamberimiz (s.a.s), ideal gençleri, ve Neşeyi huzuru Rabbine ibadette bulan gençler” 4 diye tarif etmiştir. Aziz Müminler! Hesap günü bizlere sorulacak bir diğer soru ise lütfettiği bize Allah’ın kazancımızla ilgili olacaktır. Rabbimiz, malını nereden kazandın, nereye harcadın? Helale harama riayet ettin mi? Yoksulun, ihtiyaç sahibinin hakkını gözettin mi? diye soracaktır bizlere. Zira mal, servet, her türlü imkân ve kazanç Yüce Rabbimizin bizlere birer emanetidir. Bütün bunlar zihnimizi, kalbimizi, geleceğimizi esir almamalıdır” şeklinde ifade edildi.
Hayırlı ve bereketli yaşayabilmeyi bizlere nasip eylesin
Hutbenin devamında şu ifadeler kullanıldı: “Rabbimizin huzurunda bizlere sorulacak bir diğer ise soru ilimle ilgilidir. O gün şu sorulara muhatap olacağız: İlminle amel ettin mi? Onu insanlığın hayrı ve yararına mı kullandın, yoksa kötülükler için bir silaha mı dönüştürdün? İlmin, insanlar arasında güzelliklerin yayılmasına mı vesile oldu, yoksa onu fitne, fesat ve bozgunculuğa mı vesile kıldın? Sahip olduğun ilim, bilgi senin hayatına, ahlakına, ilişkilerine rehberlik etti mi? Aziz Kardeşlerim! Her yılın sonu, yeni bir yılın başlangıcıdır aslında. Öyleyse bu yeni başlangıcı vesile kılarak hadiste dile getirilen soruları kendimize yeniden soralım. Unutmayalım ki; ömür sermayesinden geçen bir yılın sonunda kendini ve yaratılış gayesini unutarak, değerlerimizle örtüşmeyen, insan hayatına katkısı olmayan gayr-i meşru tutum ve davranışlar sergilemek bir mümine asla yakışmaz. Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür. Sevap-günah, hayır-şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin, emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür. Kardeşlerim! Yüce Rabbimiz, ömrümüzün kalan kısmını geçen kısmından daha hayırlı ve bereketli yaşayabilmeyi bizlere nasip eylesin. Hesabını veremeyeceğimiz bir hayat yaşamaktan hepimizi muhafaza eylesin.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.